
Ve Org. Başbuğ salona girdi...
Gözler Org. Başbuğ'a çevrildi.
"Hepinize günaydın, Genelkurmay Karargahı'na hoşgeldiniz diyorum. Türkiye'de etrafımızda ve dünyada ceryan etmekte olan gerçek olaylara bakarsak ciddi birçok sorunun bulunduğunu ve yaşandığını görürüz. Dünya ülkelerinin hemen hemen hepsi küresel kriz ve bu krizin doğurduğu ekonomik ve sosyal sorunlarla boğuşmaktadır. Türkiye bunun yanında terör ve bölücü terör örgütüyle mücadelesine devam etmektedir. İran'daki son gelişmeler olmak üzerre Irak, Afganistan ve Pakistan'da ciddi olaylar yaşanmaktadır. Kıbrıs görüşmeleri de bir taraftan sürmektedir. Bunlar sürerken Türkiye neredeyse 2 haftadır, Genelkurmay Askeri Savcılığının elinde bulunan, topladığı ve talep ettiği bütün bilgiler çerçevesinde hazırlık soruşturması çerçevesinde ulaşmış olduğu kararla ortaya çıkan bir kağıt parçası etrafında gereğinden fazla enerjisini tüketmiştir, harcamıştır. Ayrıca yargı sürecini sabırla ve sükunetle bekleme basiretini gösterememiştir. Bunlardan dolayı biz TSK olarak üzgünüz. Şu anda elimizde olan hukuki anlamda bir kağıt parçasıdır. TSK'nın hedef alındığını görülmesi üzerine hiç zaman kaybedilmeden belge olduğu iddia edilenin gerçekten belge olup olmadığınu hukuk ve yargı yoluyla ispat edilmesidir. Bizim tarafımızdan yapılması gereken tek ve doğru hareket tarzı da budur. Soruşturma aynen adli yargı teşkilatı içerisindeki savcılıklar gibi anayasal teminatlar altında bağımsız bir biçimde yargısal faliyetlerde bulunan Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı tarafından yürütülmüştür, karar da bu kuruma aittir. İncelenmesi gereken tüm hususları mevcut bilimse, teknik imkanları kullanarak bu karara ulaşmıştır. Askeri savcılığın verdiği kararı beğenebilirsiniz veya beğenmeyebilirsiniz ama bu karara karşı saygısız küçümseyici davranışlara giremezsiniz. Son dönemlerde artan biçimde ve örgütlü olarak gerçekleştirdiği değerlendirilen kurgulanmış bazı olaylar var. Bu olaylar TSK'yı yıpratma ve karalama kampanyasına dönüştürülmektedir. Hukuk açısından yaşadığımız olayda bugün gelinen nokta olduğu iddia edilen bir kağıt parçası olduğunu gösteriyor.
Bu konuda Genelkurmay Başkanlığı ve askeri savcılığı gereği yerine getirmiştir. Bu durumda bugün biz bu kağıt parçasının birileri tarafından TSK'yı yıpratma ve karalama amacıyla değerlendiriyoruz. Bu kağıt parçasının kimler tarafından ne amaçla çıkarıldığının ortaya çıkarılması görevi de devletin istihbarat ve yargı organlarına düştüğünü düşünüyor ve yerine getirilmesini istiyoruz. Bu ve buna benzer olayları devlet, millet ve ordu içinde fitne ve fesat çıkartma eylemleri olarak görüyoruz. Daha önce de ifade ettiğim gibi TSK, demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine bağlıdır ve saygılıdır. Bugüne dek gösterdiğimiz tavır ve davranışlar da bu sözlerimizin doğruluğunu teyit etmektedir.ç Bu ilkelere aykırı davranışlarda bulunan kişileri TSK bünyesinde barındırmaz. Bunu Anayasmızın 117. maddesine göre TSK'nın Genelkurmay Başkanı olarak ben söylüyorum. TSK'nın komutanı olan Genelkurmay Başkanı'nın bu ifadesi en büyük teminattır. Bunun dışında başka şeyler aranmasının anlamını anlamıyorum. TSK ile ilgili haklı bir gerekçeye dayanmayan çeşitli nedenlerle ve çeşitli şekillerde darbe ve muhtıra isteyenlerin iyi niyette olmadığını halkın da bu söylemlerden usandığını düşünüyorum. Artık TSK üzerinden elinizi çekiniz. TSK üzerinden kendinizi siyasi tanımlama düşüncesinden ve gayretlerinden vazgeçiniz. TSK'ya karşı medya üzerinden asimetrik ve psikolojik bir harekat yürütmeye son veriniz. TSK tarihte misyonu, kurumsal kültürü ve devlet adamlığı ve tecrübesinbin gereği olarak kendisine karşı asimetrik olarak psikolojik harekatında kamuyounda cevap vermekten kaçırmaktadır.
Akıllı insan herşeyin farkına varır. Akılsız insan ise her konumda fikrini söyler. Bu nedenlerden bizlerin olayları takip etmediği, Anayasal çerçevede rahatsızlıklarımızı dile getirmeyeceğimiz şeklindeki düşünceler olmaz. TSK'nın yıpratılması faaliyetlerinin TSK'nın dıiş etkilere maruz bırakılmasına seyirci kalamaz. Unutulmamalıdır ki TSK'nın bütünlşüğünün korunmasının ve haksız yere yıpratılması sadece TSK'nın bir sorunu değildir, ülkemizin bir deka sorunudur. Bu şekilde anlaşılmasını özellikle istiyoruz. TSK üzerinden oynanan ve oynanacak oyunlar bizim görev ve sorumluluklarımızı yerine getirme kararımızı etkileyemez. TSK'nın güvenlik boyutunda ilgilenmek zorunda görüş, düşünce ve tekliflerimizi yasal platformlarda ilgili makamlara iletmeye devam edeceğiz. Kamuoyu önünde tartışmalara girmeyi uygun bulmuyoruz. Son yaşanan olayları da MGK'ya getireceğiz. Benim başlangıç olarak sizlere söylemek istediğim hususlar bunlardır.
SORULAR
Şimdi bu konuyu biraz önemli bir konu biraz daha geniş seviyeden bakarak cevap vermek istiyorum. Burada altını çizme ihtiyacını duyduğum husus, TSK'da demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine aykırı davranışlarda bulunan personel barınamaz. Bunu TSK'nın komutanı olarak açıkça ifade ediyorum. Öyle durumlar olursa TSK Genelkurmay Başkanlığı gereğini anında yerine getirir. Dışarıdan herhangi bir şekilde işaret almasına gerek yoktur. Bugüne kadar yaşanan süreçte neler oldu, neler yapıldı? Bundan sonra neler olabilir sorusu soruluyor. Bunu doğru anlayabilmeniz için askeri mahkemelerin yetki ve sorumlulukların ne olduğunu anlamanız lazım. Rahmetli Uğur Mumcu'nbun dediği gibi üzüntü veren nokta da o. Dışarıda olanların farklı yorum yapması doğal ama hukukçular yanlış yorum yapıyorlar. Bilgi sahibi olmadan görüş sahibi oluyoruz. Askeri mahkemelerin yetki ve sorumlulukları açık. Askeri yargı ve usül kanunun 9. maddesini okuyun. Askeri kişilerin, askeri mahillerde askerlik hizmetleriyle ilgiliyse yargı makamı askeri yargı ilgilidir. Hala askeri yargı mı bakar, sivil yargı mı bakar diye tartışmalar oluyor. Maalesef bazı akademik ünvana sahip olan kişiler artık dünyada Avrupa'da askeri mahkemelerin kalmadığını söyleyecek kadar cahilce beyanlarda bulunuyor. Askeri mahkemeler hala geçerli. Hangi ülkelerde askeri mahkemeler var. AB ülkelerine bakalım. İngiltere, Belçika, İtalya, İspanya, Yunanistan'da askeri mahkemeler var. Türkiye'de askeri mahkemelerin olmasını yargının iki başlı olduğunu söylüyor. Fikirdir, saygı duyarız. Ama bunu söylerken AB'de de askeri mahkemeler var demiyorlar. ABD'de, Rusya'da, İsrail'de de askeri mahkemeler var. Askeri mahkemelerin olup olmamasını o ülkelerin ihtiyaçları belirliyor. Askeri mahkemeler tarafsız değildir iddiaları var. Bu devlete, anayasaya ve hukuka saygısızlık. Bu mahkemeler sokak mahkemeleri mi? Nasıl askeri mahkemeleri bu şekilde yargılarsınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder