CHP Genel Başkanı Baykal, “Yanlış bir iş yaptığını, haksız olarak geçerli olmayan iddiaları doğruymuş gibi kabul ederek devletin kurumlarına yönelik ağır ithamları, suçlamaları dile getirmiş olduğunun artık görüldüğünü tespit ederek yaptığı yanlış yönlendirme için, ağır suçlamalar için Başbakan özür dilemelidir” dedi.
-Baykal, Başbakan Eroğan’ın Anayasa’nın geçici 15. maddesinin kaldırılması önerilerini “sulu şaka” olarak değerlendirmesini üzüntüyle karşıladıklarını belirterek “Bizim bu konudaki tavrımız çok net ve sürekli bir tavırdır, kurumsal bir tavırdır. Bunu bilmiyor olabilir. Eğer öyle mikrofon uzatıldığında söyleniyor zannediyor ise böyle olmadığını göstermeye hazırız.”
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın kararıyla “İrticayla Mücadele Eylem Planı”nın bir komplo olduğunun ortaya çıktığını ifade ederek, “Yanlış bir iş yaptığını, haksız olarak geçerli olmayan iddiaları doğruymuş gibi kabul ederek devletin kurumlarına yönelik ağır ithamları, suçlamaları dile getirmiş olduğunun artık görüldüğünü tespit ederek yaptığı yanlış yönlendirme için, ağır suçlamalar için Başbakan özür dilemelidir” dedi.
Baykal partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın incelesi sonucunda “İrticayla Mücadele Eylem Planı” iddiasının belgeye dayanmadığının anlaşıldığını, bu görüşün Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek tarafından da paylaşıldığını kaydetti.
Askeri Savcılığın tespitine saygı duyulması gerektiğini belirten Baykal, “Bu iddiaların bir belgeye dayandığı, askeri savcılığın aldığı kararın yeterli ve geçerli olmadığını ortaya koyacak hukuki bir tespiti kim yapıyorsa hiç gecikmeden derhal yapmalıdır. Bunu yapıncaya kadar herkesin ortadaki hukuki tespite, bunun bir belge olmadığına yönelik tespite saygı göstermesi ihtiyacı vardır” diye konuştu.
-“BAŞBAKAN ÖZÜR DİLEMELİ”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bugünkü açıklamasında “Konuyu Genelkurmay aydınlatsın, izlesin, incelesin, ortaya koysun” dediğini anımsatan Baykal, “Genelkurmay izlemiş, ortaya koymuş. Bu yetmez, mutlaka buluncaya kadar çalış diyor. Bir defa Başbakan’ın bu geldiğimiz aşamada bunun bir belge niteliğinde olmadığına yönelik bir hukuki karar çıktıktan sonra bu iddianın bir belge olduğunu kanıtlamak için muhalefet partisi olarak bizden yardım istemiş olmasını ilgiyle karşılıyorum” dedi.
Başbakan’ın Şanlıurfa AKP Kongresinde bu iddiayı bir belge olarak kabul ederken muhalefet partisiyle istişare etme ihtiyacını hissetmediğini söyleyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu geldiğimiz aşamada iddiasının desteklenmesi için bizlerden yardım bekliyor. Geç kalmıştır Sayın Başbakan. Onu bu iddiayı ortaya atmadan önce istişare etmeliydi. Şimdi geldiğimiz noktada maalesef bir ağır tahribat ortaya çıkmıştır. Başbakan bu kağıdı ciddiye almıştır, bu kağıda dayanarak ağır ithamlar ifade etmiştir, suçlamalar yapmıştır. Başbakan’ın iddiaları, ithamları günlerce devam etmiştir. Grup Başkanvekilleri çok ağır iddiaları, ithamları gene bu kağıdı bir belge diye kabul ederek yapmışlardır. Ve gene bu kağıdı bir belge kabul ederek bir suç duyurusunu AKP yapmıştır. Bütün bunlar bu olayın doğru diye kabul edilerek toplumda bir ağır suçlama kampanyasının dayanağı haline dönüştürülmesi maalesef çok yanlış olmuştur. Bu tablo karşısında Başbakan toplumdan özür dilemelidir. Yanlış bir iş yaptığını, haksız olarak geçerli olmayan iddiaları doğruymuş gibi kabul ederek devletin kurumlarına yönelik ağır ithamları, suçlamaları dile getirmiş olduğunun artık görüldüğünü tespit ederek yaptığı yanlış yönlendirme için, ağır suçlamalar için Başbakan özür dilemelidir.”
-“KOMPLONUN ARKASINDA KİMLER VAR?"
Askeri Savcılığın tespitiyle bu iddianın bir komplo olduğunun ortaya çıktığını ifade eden Baykal “Şimdi bu komployu kimler yapmıştır, niçin yapmıştır? Bunu yapanlar, bunu yapma fırsatını nasıl bulabilmişlerdir. Bu komployu yapma imkanını onlara kimler hazırlamıştır, onları kimler himaye etmiştir, kimler bu etkili noktaya taşımıştır. Ve bu komplonun bundan önce ortaya atılan benzer komplolarla ilişkisi nedir?” diye sordu.
-“YA ASKERİ DARBE VAR, YA SİVİL DARBE”-
“Eğer belge doğruysa bir askeri darbe söz konusu, belge değil komplo varsa bir sivil darbe söz konusu” diyen Baykal, “Türkiye. Demokrasi, kurallarıyla, hukukuyla, geleneğiyle, değerleriyle doğru dürüst işliyor olsa mesele yok. Türkiye şimdi bir yandan askeri darbe geliyor diye bir komploya sürüklenmek istiyor, ya da gerçekten bir askeri darbe hazırlığı ortaya çıkarılıyor. Hangisidir? Bunun aydınlığa kavuşturulması lazım” diye konuştu.
-“DARBELERLE HESAPLAŞALIM, YETER Kİ SAMİMİ OLUN”-
AKP’nin darbeyle hesaplaşma niyeti varsa hesaplaşma konusundaki engellerin kaldırılması için yardımcı olmaya hazır olduklarını açıkladığını anımsatan Baykal, “Eğer siz böyle bir hesaplaşma arıyor ama Anayasa buna engel oluyor diye düşünüyorsanız o engeli biz kaldırmaya hazırız dedik, yeter ki siz samimi olun” dedi. Darbelerle hesaplaşma konusunda tavırlarının net olduğunu söyleyen Baykal, 1987’den beri 12 Eylül darbesini yapanların yargılanması yönünde görüş bildirdiklerini kaydetti.
Başbakan Eroğan’ın Anayasa’nın geçici 15. maddesinin kaldırılması önerilerini “sulu şaka” olarak değerlendirmesini üzüntüyle karşıladıklarını belirten Baykal, şunları kaydetti:
“Bu bizim ciddi tavrımızdır, kurumsal tavrımızdır ve çok uzun süreden beri götürdüğümüz tavrımızdır. Buna sululuk demeye Başbakan’ın hakkı yok, bunu yakıştıramadım kendine. Başbakan’ın bizzat kendisinin ciddi olması lazım. Eğer bu konuda ayaküstü mikrofon uzatılınca konuşuluyor diyorsa içinden geçtiğimiz tarihi dönemi bilmiyor oluşuyla izah ediyorum. Bizim bu konudaki tavrımız çok net ve sürekli bir tavırdır, kurumsal bir tavırdır. Bunu bilmiyor olabilir. Eğer öyle mikrofon uzatıldığında söyleniyor zannediyor ise böyle olmadığını göstermeye hazırız.”
-Baykal, Başbakan Eroğan’ın Anayasa’nın geçici 15. maddesinin kaldırılması önerilerini “sulu şaka” olarak değerlendirmesini üzüntüyle karşıladıklarını belirterek “Bizim bu konudaki tavrımız çok net ve sürekli bir tavırdır, kurumsal bir tavırdır. Bunu bilmiyor olabilir. Eğer öyle mikrofon uzatıldığında söyleniyor zannediyor ise böyle olmadığını göstermeye hazırız.”
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın kararıyla “İrticayla Mücadele Eylem Planı”nın bir komplo olduğunun ortaya çıktığını ifade ederek, “Yanlış bir iş yaptığını, haksız olarak geçerli olmayan iddiaları doğruymuş gibi kabul ederek devletin kurumlarına yönelik ağır ithamları, suçlamaları dile getirmiş olduğunun artık görüldüğünü tespit ederek yaptığı yanlış yönlendirme için, ağır suçlamalar için Başbakan özür dilemelidir” dedi.
Baykal partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın incelesi sonucunda “İrticayla Mücadele Eylem Planı” iddiasının belgeye dayanmadığının anlaşıldığını, bu görüşün Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek tarafından da paylaşıldığını kaydetti.
Askeri Savcılığın tespitine saygı duyulması gerektiğini belirten Baykal, “Bu iddiaların bir belgeye dayandığı, askeri savcılığın aldığı kararın yeterli ve geçerli olmadığını ortaya koyacak hukuki bir tespiti kim yapıyorsa hiç gecikmeden derhal yapmalıdır. Bunu yapıncaya kadar herkesin ortadaki hukuki tespite, bunun bir belge olmadığına yönelik tespite saygı göstermesi ihtiyacı vardır” diye konuştu.
-“BAŞBAKAN ÖZÜR DİLEMELİ”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bugünkü açıklamasında “Konuyu Genelkurmay aydınlatsın, izlesin, incelesin, ortaya koysun” dediğini anımsatan Baykal, “Genelkurmay izlemiş, ortaya koymuş. Bu yetmez, mutlaka buluncaya kadar çalış diyor. Bir defa Başbakan’ın bu geldiğimiz aşamada bunun bir belge niteliğinde olmadığına yönelik bir hukuki karar çıktıktan sonra bu iddianın bir belge olduğunu kanıtlamak için muhalefet partisi olarak bizden yardım istemiş olmasını ilgiyle karşılıyorum” dedi.
Başbakan’ın Şanlıurfa AKP Kongresinde bu iddiayı bir belge olarak kabul ederken muhalefet partisiyle istişare etme ihtiyacını hissetmediğini söyleyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu geldiğimiz aşamada iddiasının desteklenmesi için bizlerden yardım bekliyor. Geç kalmıştır Sayın Başbakan. Onu bu iddiayı ortaya atmadan önce istişare etmeliydi. Şimdi geldiğimiz noktada maalesef bir ağır tahribat ortaya çıkmıştır. Başbakan bu kağıdı ciddiye almıştır, bu kağıda dayanarak ağır ithamlar ifade etmiştir, suçlamalar yapmıştır. Başbakan’ın iddiaları, ithamları günlerce devam etmiştir. Grup Başkanvekilleri çok ağır iddiaları, ithamları gene bu kağıdı bir belge diye kabul ederek yapmışlardır. Ve gene bu kağıdı bir belge kabul ederek bir suç duyurusunu AKP yapmıştır. Bütün bunlar bu olayın doğru diye kabul edilerek toplumda bir ağır suçlama kampanyasının dayanağı haline dönüştürülmesi maalesef çok yanlış olmuştur. Bu tablo karşısında Başbakan toplumdan özür dilemelidir. Yanlış bir iş yaptığını, haksız olarak geçerli olmayan iddiaları doğruymuş gibi kabul ederek devletin kurumlarına yönelik ağır ithamları, suçlamaları dile getirmiş olduğunun artık görüldüğünü tespit ederek yaptığı yanlış yönlendirme için, ağır suçlamalar için Başbakan özür dilemelidir.”
-“KOMPLONUN ARKASINDA KİMLER VAR?"
Askeri Savcılığın tespitiyle bu iddianın bir komplo olduğunun ortaya çıktığını ifade eden Baykal “Şimdi bu komployu kimler yapmıştır, niçin yapmıştır? Bunu yapanlar, bunu yapma fırsatını nasıl bulabilmişlerdir. Bu komployu yapma imkanını onlara kimler hazırlamıştır, onları kimler himaye etmiştir, kimler bu etkili noktaya taşımıştır. Ve bu komplonun bundan önce ortaya atılan benzer komplolarla ilişkisi nedir?” diye sordu.
-“YA ASKERİ DARBE VAR, YA SİVİL DARBE”-
“Eğer belge doğruysa bir askeri darbe söz konusu, belge değil komplo varsa bir sivil darbe söz konusu” diyen Baykal, “Türkiye. Demokrasi, kurallarıyla, hukukuyla, geleneğiyle, değerleriyle doğru dürüst işliyor olsa mesele yok. Türkiye şimdi bir yandan askeri darbe geliyor diye bir komploya sürüklenmek istiyor, ya da gerçekten bir askeri darbe hazırlığı ortaya çıkarılıyor. Hangisidir? Bunun aydınlığa kavuşturulması lazım” diye konuştu.
-“DARBELERLE HESAPLAŞALIM, YETER Kİ SAMİMİ OLUN”-
AKP’nin darbeyle hesaplaşma niyeti varsa hesaplaşma konusundaki engellerin kaldırılması için yardımcı olmaya hazır olduklarını açıkladığını anımsatan Baykal, “Eğer siz böyle bir hesaplaşma arıyor ama Anayasa buna engel oluyor diye düşünüyorsanız o engeli biz kaldırmaya hazırız dedik, yeter ki siz samimi olun” dedi. Darbelerle hesaplaşma konusunda tavırlarının net olduğunu söyleyen Baykal, 1987’den beri 12 Eylül darbesini yapanların yargılanması yönünde görüş bildirdiklerini kaydetti.
Başbakan Eroğan’ın Anayasa’nın geçici 15. maddesinin kaldırılması önerilerini “sulu şaka” olarak değerlendirmesini üzüntüyle karşıladıklarını belirten Baykal, şunları kaydetti:
“Bu bizim ciddi tavrımızdır, kurumsal tavrımızdır ve çok uzun süreden beri götürdüğümüz tavrımızdır. Buna sululuk demeye Başbakan’ın hakkı yok, bunu yakıştıramadım kendine. Başbakan’ın bizzat kendisinin ciddi olması lazım. Eğer bu konuda ayaküstü mikrofon uzatılınca konuşuluyor diyorsa içinden geçtiğimiz tarihi dönemi bilmiyor oluşuyla izah ediyorum. Bizim bu konudaki tavrımız çok net ve sürekli bir tavırdır, kurumsal bir tavırdır. Bunu bilmiyor olabilir. Eğer öyle mikrofon uzatıldığında söyleniyor zannediyor ise böyle olmadığını göstermeye hazırız.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder