
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, terör örgütü PKK'nın silahların bırakılması, cephanenin teslim edilmesi, dağdan inilmesi ve artık bunun bir yöntem olarak kullanılmamasını kendi içinde tartışması, topluma da bunu yansıtarak ortaya koyması gerektiğini belirtti
MARDİN - CHP lideri Baykal, Mardin gezisi kapsamında merkeze bağlı Suriye sınırındaki Tilkitepe'de mayınlı arazide incelemesinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Hükümetin mayınlı arazinin temizlenmesi konusunda getirdiği tasarının, kendilerini, bölgede yaşayanları ve Türkiye'yi rahatsız ettiğini söyledi. Tasarının mayınları temizlemenin yanı sıra temizlemeden sonra elde edilecek arazinin bir yabancı firmaya 50 yıla yakın bir süre için bırakılmasını öngördüğünü ve bunun kabul edilemez olduğunu ifade eden Baykal, hiçbir ülkenin mayınlardan temizlediği arazilerini başka yabancı bir ülkeye yarım asra yakın bir süre emanet etmediğini bildirdi. CHP Genel Başkanı Baykal, bu arazilerin sık sık gündeme getirildiğini belirterek, şöyle konuştu: ''510 kilometrelik bu sınır yabancı bir ülkeye bırakabilir mi? Bir de aldatmaca var. Daha bir şey belli değil. İnandırıcı bir yaklaşım ortaya koymuyorlar. Genelkurmay Başkanlığı NAMSA diye NATO'nun bu konuda uzmanlaşmış bir kurumunu önerdi. O bu işi biliyor ve dünyada çeşitli ülkelerde 6 milyon mayın kaldırmış. Ona da itibar etmiyorlar. Anlaşılan peşin bir fikir var, bu konuda yapılan bir anlaşma var. 2003 yılında, bir ülke buraya asker, helikopter, tanklarını ve toplarını getirmek istedi. Buna karşı da mücadele verdik. Şimdi silahla değil, parayla girmek istiyorlar. Ceylanpınar'daki dünyanın en verimli çiftliğini de buraya bağlamaya çalışıyorlar. Bunu kime ikram etmek istiyoruz? İkram edilebilir mi? Bu bölgede yaşayan insanların hakkı değil mi? Bize bırakılsa burayı bir tarım cenneti haline getirebiliriz.''
''SİLAH BIRAKMAK LAF İLE OLMAZ''
Daha sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, af konusunun terörle mücadelede bir yöntem olmadığını savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Terör bitirildikten sonra, gündemden düştükten sonra, silahlar cephaneler teslim edildikten sonra, dağdaki insanlar indikten sonra, bir daha bu yola artık başvurulmayacağı ortaya çıktıktan sonra, elbette geçmişteki kavgayı unutmak, kaynaşmak, barışmak bir toplumsal barış ve kardeşlik projesi ortaya koyabilmek için düşünülecek bir yöntemdir. Şartlar oluştuğu zaman inatla bu kavgayı sürdürmenin bir anlamı yok. Şartlar olmadan bunları konuşmak, beyhude konuşmaktır, yanlış konuşmaktır. Cumhurbaşkanı bu konuşmayı açtı. Sanki şartlar varmış gibi bir izlenim verdi. Öğrendik ki 6 askerimiz mayından dolayı şehit oldu. Yani bunlar Türkiye'yi yanlış yönlendirme çabalarıdır. ''Türkiye terör ve şiddet karşısında kararlılıkla mücadeleye devam etmelidir'' diyen Baykal, şöyle devam etti: ''Öte yandan, yarın bu mücadeleye son verilecekmiş gibi kucaklaşmaya hazır olmalıdır. Silah bırakmak laf ile olmaz. Kandil'de verilen açıkça demeçte 'Silahları bırakmak felaket olur' diyorlar. 'Silahları susturacağız' diyorlar. Yani 'Silahları susturmak karşısında bize bir şeyler verin' diyorlar. Bu yanlış bir yaklaşımdır. Silahların bırakılması, cephanenin teslim edilmesi, dağdan inilmesi ve artık bunun bir yöntem olarak kullanılmamasını kendi içinde tartışarak, topluma bunu yansıtarak ortaya koymaları lazım.'' Deniz Baykal, bir süre köylülerle sohbet ettikten sonra Ömerli ilçesine hareket etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder