23 Ocak 2009 Cuma

Yalçık Küçük tahliyenin ardından ilk açıklamalarını yaptı

23.01.2009
Ergenekon'un 10. dalgasında tutuklanan ve 10 gün cezaevinde yatan Prof. Dr. Yalçın Küçük, "Emniyet bilgi açısından olağanüstü zayıftı. Savcılarımızın hukuk bilgisi yoktu, hukukla ilgisi de yoktu." Dedi.
Küçük, kendisi hakkında 7 aydır düzenli bir kampanya yapıldığını belirterek,"Senaryonun kuvvetlendirilmesi için benim Mustafa Özbek'in ve Kıvrıkoğlu'nunalınması gerekiyordu. Yeni senaryo çok açık oldu. İddia dış politikaya kaydı. Yeni bir darbe modeli oldu" dedi



Ergenekon'un 10. dalgasında tutuklandı, 10 gün cezaevinde yattı. Çıktığındamutluydu. Çünkü o böyle bir davanın dışında kalmak istemiyordu, hatta bu davanın sanığı olmaktan gurur duyduğunu söylüyordu.
İşte Yalçın Küçük ile Ajans Habertürk'ten Sedef Şenkal Demir'in yaptığı röportaj:

Ajans Habertürk: Uzun zamandır gelişmeleri izliyorsunuz? Hiç Ergenekon'dan gözaltına alınacağınız aklınıza geldi mi?
Yalçık Küçük: Ergenekon'dan gözaltına alınmak hiç aklımdan çıkmıyordu ki. 7 aydır düzenli bir kampanya vardı ATV, Kanal 7 ve STV'de. Şamil Tayar ve Nazlı Ilıcak'ın yazılarıyla da pekiştiriliyordu. Senaryoyu kuvvetlendirmek için benim, Mustafa Özbek'in eski genelkurmay başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun alınması gerekiyordu. Onlara göne Kıvrıkoğlu 1 numara.
Ajans Habertürk: Neden siz? Sizi neden gözaltına aldılar. Suçlama neydi?
Yalçın Küçük: Bir kere bana örgüt üyeliği suçlaması yapılmadı. Bana yazılarımaraştırmalarım soruldu. Şamil Tayyar'ın ve Nazlı Ilıcak'ın benimle ilgilieleştirileri soruldu. Ama yordum onları. En uzun ifadeyi Doğu Perinçek vermişti. Ben onu geçtim. Tam 20 saat ifade verdim emniyette. 7 Ocak'ta yepyeni bir senaryo açıklandı. Yeni senaryo çok açıt oldu. İddia dış politikaya kaydı. Yeni bir darbe modeli oturtuldu. Ergenekon = Türk Ordusu. Yalçın Küçük hem ordu, hem Kürtler üzerinde etkilidir aradaki bağlantıdır. O nedenle alındım. Ordunun şu anda en fazla aktif aleti PKK, zaten PKK'yı ordu kurdurdu deniliyor. Ama ben ne buna ne de PKK'yı MİT'in kullandığına hiç inanmıyorum.
Ajans Habertürk: Peki operasyonu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yalçın Küçük: Ergenekon'un bir hukuki bir istatistiki durumu var. İstatistikseldurumda hep Abdullah Gül, Tayip Erdoğan ve AKP'ye karşı olanlar gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Ergenekon'da en güzel insanları depoya koyuyorlar.
Kimler gözaltına alınıyor? PKK ile savaşmış, Apo'yu getirmiş, sorgulamış askerler. Kürtler'e şunu mu söylemek istiyorsunuz: "Ey Kürtler, sizinle mücadele edenlerin hepsini hapse atıyoruz. Bu kahramanlarınhepsinin madalyası var. Bunu seçim yatırımı olarak kabul edemezsiniz" Yakında ne diyecekler biliyor musunuz: "Türk ordusunda bazı paşalar, PKK'ya karşı savaşmış kahraman subaylarını yine kendi subayları tarafından vurduruyorlar"
Türk devleti kendi dibini oyuyor. Tuncer Kılınç'da, Hüseyin Kıvrıkoğlu'da "Ordudan intikam alıyorlar" dedi. Bir numara açıklandı artık. Hüseyin Kıvrıkoğlu.
Ajans Habertürk: Peki gerek emniyette gerek savcılıkta sizi sorgulayan kişileribilgi olarak yeterli buldunuz mu. Soruşturmayla ilgili yeterli bilgileri var mıydı?Size somut bir suçlamada bulundular mı?
Yalçın Küçük: Hem savcılıkta, hem mahkemedeki izlenimim "Hukuk bitmiştir" Emniyet olağanüstü bilgi açısından zayıftı. Savcılarımızın hukuk bilgisi yoktu, hukukla ilgisi de yoktu. Bana bir tek "FABRİKATÖR" belgesinde ismim olduğunu söylediler. Bu belgede fikirsel olarak faydalanılacak kişiler arasında benim ismim de varmış. Ben de dedim ki, "Bana sormuşlar mı benim ismimi buraya yazmak için" o kadar.
Ajans Habertürk: Peki nezarethanede neler yaşadınız?
Yalçın Küçük: Nezarethaneler kötü yerlerdir. Tuvalete gitmek için izin istersinsabahları kuru ekmek yersin. Ben kıdemli sanığım, kıdemli yargılananım. Engin Aydın kelepçe takıldığında ağladı teselli etim. Kemal Gürüz parmak izi alındıktan sonra geldi bana sarıldı. Ben 1956'dan beri bunları yaşadığım için onlara moral verdim. Bana emniyette hep Yalçın Bey, Hocam diye hitap etiler. Ama Kemal Gürüz'e "Kemal!" diye bağırdılar. Üzüldüm. Zaten Kemal Bey korktu ABD'ye sığındı. 1945'de deTürkiye korkup ABD'ye sığınmıştı.
Ajans Habertürk. Bu operasyonda gözaltına alınıp tutuklanmak sizi üzdü mü?
Yalçın Küçük: Hayır. Zaten böyle bir davada benim olmam gerekiyordu. Ben artık Ergenekon sanığı olmaktan gurur duyuyorum. Sadece Metris'ten çıkarılırken dedim ki "Bana Amerikan kelepçesi takmayın. O kelepçealçaktır kalleştir dedim. Gerçekten de kıpırdadığında iyice sıkar ve bileğinde kan bırakmaz. Ama ellerinde başka yokmuş. Onu taktılar. Asker kelepçeyi takarken özür diledi benden.
Ajans Habertürk: Peki Silivri'de kimlerle kaldınız. Orada neler yaşadınız?
Yalçın Küçük: Silivri'de ortam çok iyi. Herkes tığ gibi. Tolon Paşa zayıflamış, Veli Paşa gençleşmiş. Emin Gürses ve Ümit Sayınla koğuş arkadaşı oldum. Emin müstehcen muhabbetleriyle beni çok güldürdü. Ben cezaevine girmek istemem ama burada bir cumhuriyet savaşı var ve ben dışında olamam zaten ortasındayım. Türk ordusu da "Bu davanın sonuna kadar gidilsin" diyor. Ergenekon'da tutuklanan askerlerin hepsi PKK'ya karşı savaş vermiş kahramanlar. O zaman siz Barzani ile işbirliği yapıyorsunuz derim ben.

Röportaj: Sedef ŞENKAL DEMİR
Fotoğraflar: Sezayi ERKEN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

gallery

Gölge Adam