14 Şubat 2011 Pazartesi

Attila İlhan'dan

sen benim garipsi garipsi yavrum
nasıl böyle akşam oldu hiç farkına varmadan
uyandırma lambamızı uyandırma uyusun
gördün mü yine nasıl kan kırmızı karanfiller
süt gibi bir ışık dökülmüş komşudan dalgalara
kalbimiz bir avuç su bir dillim ekmek
ve buğday savrulur gibi yıldızların doğuşu
( yüzüne ay vurunca nasıl böyle güzel olursun nasıl bir nehir gibi gözlerin kımıldanır. Aşkımız sen onu başladığı yerden biliyorsun tramvaylarda parklarda geçen çocukluğumuz. Aynı şeyi beğenmek saadeti aynı şeye gülüp aynı şeye ağlamak, bir sinema bileti mektup ve telefon ve birdenbire yanan şehrin ilk ışıkları. Her şey susar gecenin ilerlemiş saatlerinde dinlesen duyarız kalbimizin insan diye vuruşunu. Sahiden bu insanlar ne sevimli mahluklardır ölümler harpler arasında nasıl da yaşıyorlar. Bir şarkı gelir bize yaprakların arasından bir insanlık şarkısı barış ve saadet yıldız çiler yıldız çiler o anda kalbimize o anda hürriyet insanları düşünürüz )
sen benim garipsi garipsi yavrum
yıldızlar gibi şen olsun ömrümüz
saatler gelip geçerken baş ucumuzdan
usul usul tül yelkenli gemiler gibi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

gallery

Gölge Adam