31 Ağustos 2009 Pazartesi

Tatilvitrini.com, İpek Yolu Turizm'e devredildi!


EA Gruba bağlı Ipekyolu Turizm Icra Kurulu Başkanı Erkan Aktaş ile yaptığımız telefon görüşmesinde tatilvitrini.com mağdurlarından gelen sayısız şikayete dikkat çekerek, tatilcilerin mağduriyetleri konusunda neler yapılacağını sorduk.

Erkan Aktaş, küresel krize yenik düşen
tatilvitrini.com u devir alarak büyük bir sorumluluk üstlendiklerini, TÜRSAB ile yaptıkları görüşmelerde 260 seyahat acentasının şikayeti olduğunu, tatilcilerin de oldukça fazla mağduriyetleri bulunduğunu ifade etti.

Tatilvitrini.com dan tatil satın alarak mağdur olanların mağduriyetlerini gidereceklerini belirten Aktaş, tatilvitrini.com bünyesinde yer alan; www.sondakikaoteli.com www.oteller.com www.tatiltelevizyonu.com www.birdolutatil.com web sitelerini de devir aldıklarını, yeni bir yapılanma ile tatilvitrini.com markasını güvenilir ve güçlü hale getireceklerini söyledi.

www.tatilvitrini.com web sitesinde devir ile ilgili yapılan basın ve kamuoyu açıklaması şöyle:


TÜRKİYE nin internet üzerinden en çok satış yapan tatil sitelerinden olan ve geçen yıl cirosu 55 milyon liraya ulaşan ancak küresel krize yenik düşerek kapatılma aşamasına gelen tatilvitrini.com , İpek Yolu Turizm e devredildi.

Turizm sektörünce 150 bine ulaşan yolcu sayısına rağmen krizin etkisi ile 200 çalışanıyla birlikte kapanma tehlikesi yaşayan site yaşanan operasyonel sorunlar nedeniyle, son günlerde sık sık basının gündemine geldi. Ortalama 5 milyon TL yi bulan alacağı olan
tatilvitrini.com sitesini devraldıklarını açıklayan EA Gruba bağlı Ipekyolu Turizm Icra Kurulu Başkanı Erkan Aktaş, zor durumdaki şirkete 5 milyon lirası reklam bütçesi olmak üzere 10 milyon TL daha kaynak aktararak, sitenin ülkenin en çok satış yapan Tatil Sitesi olma özelliğini korumak amacında olduğunu söyledi.


Gazete ve televizyonlara verecekleri reklamlarla tatil tüketicisi ile daha güçlü bir şekilde yeniden buluşmayı planladıklarını söyleyen Aktaş, '' Amacımız 200 çalışanı ve 150 bin müşterisi ile dolaylı olarak 3 bin aileye gelir sağlayan, Dünya devi EXPEDIA ile ortak çalışması bulunan, 22 dilde 60 ülke vatandaşına hizmet veren Tatil Vitrini.com u ayakta tutmak. Halen günlük ziyaretçi sayımız ortalama 250 bini buluyor. Bu sayıyı iki katına çıkartmak için yoğun bir çalışma içerisindeyiz '' dedi.

Daha önce siteden tatil satın almış müşterilerin haklarını aynen koruduklarını söyleyen Aktaş, ayrıca kriz ortamında hiç kimsenin işine son verilmeyeceğini ve yeni bir yapılanma ile müşteri odaklı bir hizmet politikası uygulayacaklarını kaydetti


Haber Botu: 87 Güncel Kaynak: TURİZMHABERLERİ.COM

Tatil tüketicileri mağdur olduğunda neler yapmalı?


Temmuz ayında turizmhaberleri.com tarafından gündeme taşınan,tatilvitrini.com mağduriyetleri ile ilgili yayınlanan haberlerimize yorum ve şikayet mailleri yağmaya devam ediyor.

Tatilvitrini.com dan tatil satın alarak, rezervasyon bedeli ödenmediği için otele giremeyen,2.kez konaklama ücreti ödeyen, tatil yapamadığı halde ödemesi devam edenler kime başvuracaklarını bilemiyorlar. Ortada birden fazla firma (Alban Turizm, Anis Tur, Twins Tur, PlatoTurizm, Hibiscus Tur) var ve aynı firmaların farklı isimlerde web siteleri mevcut. Alban Turizm in İzmir deki ofisi ise mühürlendi.

Bir de İpekyolu Turizm in
tatilvitrini.com u devir alması, mağduriyetleri gidereceğini açıklaması muhatap karmaşası yaratıyor. Tüm bunlara karşın TÜRSAB yetkililerinden yapılan herhangi bir yazılı açıklama da henüz yok.

TÜSAD - Tüm Seyahat Acentaları Derneği Danışmanı Emel Yetkin,
tatilvitrini.com mağdurlarına nasıl bir yol izleyeceklerini sırasıyla dilekçe örneklerine kadar hazırladı.

İŞTE İZLENMESİ TAVSİYE EDİLEN YOL:

1. Kredi kartı ile taksitli ödeme yapılmışsa mail order talimatınızın iptali ve ödemelerin durdurulması için bankanıza “yapılan harcama karşılığı hizmet alamama durumuna itiraz '' dilekçesi ile derhal başvurun.

2. Otel rezervasyonu ile ilgili sözleşmede ismi bulunan acenta/şirketlerin sözleşmede yazılı adreslerine “ iadeli taahhütlü “ dilekçe gönderiniz ( Ek : 1
turizmhaberleri.com/dosya/EK_1.doc )

3. TÜRSAB a acentayı şikayet eden dilekçe gönderiniz ( EK . 2
turizmhaberleri.com/dosya/EK_2.doc )

4. İadesini talep ettiğiniz tutar 936,97-TL nin altında ise İllerde bulunan Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü ne ; ilçelerde Kaymakamlıklar bünyesinde bulunan Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri ne başvurunuz (EK. 3
turizmhaberleri.com/dosya/EK_3.doc )

5. İadesini talep ettiğiniz tutar 936,97-TL ve üzerinde ise doğrudan Tüketici Mahkemesi ne başvurunuz ( Ek 4
turizmhaberleri.com/dosya/EK_4.doc )

6. Bankanız talebinize rağmen kredi kartınızdan ödemeleri yapmaya devam ediyorsa Tüketici Mahkemesi ne başvurunuz ( Ek: 5
turizmhaberleri.com/dosya/EK_5.doc )

7. Tüketici Sorunları Hakem Heyetinden aleyhinize karar çıkmışsa Tüketici Mahkemesi ne başvurunuz ( Ek. 6
turizmhaberleri.com/dosya/EK_6.doc )

8. Tüketic i Mahkemesinden aleyhinize karar çıkmışsa Yargıtay Başkanlığı na başvurunuz ( Ek :7
turizmhaberleri.com/dosya/EK_7.doc )

9.
Tatilvitrini.com sitesini devir aldığını söyleyen İPEKYOLU Turizm Seyahat Acentasına başvurunuz ( Ek 8 turizmhaberleri.com/dosya/EK_8.doc ) – bu dilekçeyi mahkemeye ya da hakem heyetine ve TÜRSAB a başvurmadan önce gönderiniz ve diğer başvurularınıza bu dilekçenizin kopyasını da ekleyin ve firmanın iş ve ev adresine iadeli taahhütlü olarak gönderin.

10.
Tatilvitrini.com sitesinin kapatılması için www.tuketici.gov.tr adresinden başvuruda bulunun tuketici.gov.tr/source.cms4/index.snet?wapp=36FD0FE4-82BB-4720-AFDF-B5D2A1FF0CF4

11. Bankanızla yaşadığınız diğer uyuşmazlıklara ilişkin ise gerekli idari işlemlerin yapılması için Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü ne başvurabilirsiniz Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü Eskişehir Yolu 7.Km Kat.3 06520 ANKARA- Telefon :0312 219 65 00 Faks: 0312 219 68 90- e-mail :
tuketici@sanayi.gov.tr

TÜKETİCİ SORUNLARI HAKEM HEYETLERİ İLE TÜKETİCİ MAHKEMELERİNE NASIL BAŞVURULUR

Tüketicilerin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun dan kaynaklanan uyuşmazlıklarının çözüm yerleri; tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgahının bulunduğu yerdeki Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri ile Tüketici Mahkemeleridir.

Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri illerde Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, ilçelerde Kaymakamlık bünyesinde oluşturulmuştur

Tüketici Mahkemeleri ise Ankara, İstanbul, İzmir Adana, Antalya, Bursa, Samsun, Konya, Mersin ve Kayseri illerinde kurulmuştur. Bu iller dışındaki il ve ilçelerde başvurular Tüketici Mahkemesi sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemesi ne yapılmalıdır. Bu mahkemelerde açılacak davalar her türlü resim ve harçtan muaftır. 2009 yılı için değeri 936,97-TL nin altında bulunan uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurulması zorunludur. Bu heyetin vereceği karar tarafları bağlar. Taraflar bu karara karşı 15 gün içinde Tüketici Mahkemesine itiraz edebilirler.

2009 yılı için değeri 936,97-TL. ve üzerindeki uyuşmazlıklarda ise Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurulabileceği gibi doğrudan Tüketici Mahkemesine de başvurulabilir. Bu değer ve üzerindeki uyuşmazlıklar için Hakem Heyetinin vereceği karar bağlayıcı olmayıp delil niteliği taşıdığından, taraflarca benimsenmemesi halinde yine Tüketici Mahkemesine başvurulması gerekecektir.

Hakem Heyetleri illerde Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü, ilçelerde ise Kaymakamlık binalarındadır.
81 İl Müdürlüğü ile 851 ilçede Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri bulunmaktadır.

Tüketici Mahkemeleri ise her il ve ilçenin Adliye binalarında bulunmaktadır. Tüketici Hakem Heyetlerinin iletişim bilgilerini
www.sanayi.gov.tr sitesinden bulabilirsiniz ( linki ) sanayi.gov.tr/webedit/HakemHeyAdBilgisi.aspx

Hakem heyetinin lehinize verdiği karara satıcı veya sağlayıcının uymaması durumunda İcra Müdürlüğüne müracaat edebilirsiniz. Hakem heyeti kararı, aleyhinize çıktıysa 15 gün içinde Tüketici Mahkemesine itiraz edebilirsiniz. İtirazı görüşen Tüketici Mahkemesinin kararı kesindir.
Şikayet konusunu içeren dilekçe ve ekinde konuya ait belgelerle (fatura, satış fişi, garanti belgesi, sözleşme vb.) bizzat veya posta yolu ile başvurabilirsiniz.

Yazılı dilekçenizde,
• Satın aldığınız mal ya da hizmetin ne olduğunu, özelliklerini,
• Malın ne zaman teslim edildiğini ya da hizmetin ne zaman ve nerede verildiğini,
• Ne kadar para ödediğinizi,
• Sorunun ne olduğunu,
• Satıcı ya da sağlayıcıya durumu ilettiğinizde neler olduğunu,
• Ne yapılmasını istediğinizi anlatın.

BAŞVURULARDAN ÜCRET ALINMAZ
Hakem heyetlerine yapılan başvurulardan herhangi bir ücret alınmaz. Hakem heyetlerince görevlendirilecek bilirkişi ücretleri Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından karşılanır.

Tüketici Mahkemeleri nezdinde tüketiciler tarafından açılacak davalar her türlü resim ve harçtan muaftır
Hakem Heyetlerine yapılan başvurular, başvuru tarih ve sırasına göre en geç 3 ay içinde karara bağlanır.
Kararlar, alındığı tarihten itibaren 5 gün içinde taraflara yazılı olarak bildirilir.

Hakem Heyeti kararlarının taraf ve sonuçlarını gösterir listeler, İllerde İl Müdürlükleri, İlçelerde Kaymakamlıklarda duyuru panolarında aylık olarak ilan edilir.

Dilekçelerinize elinizde bu konudaki her türlü belgeyi ( örneğin sözleşme, ödeme dekontu, kart ekstresi, mail order formu, bankaya ödemeye itiraz dilekçesi, acentaya ve Türsab a yazılan dilekçe, kimlik kopyanız v.s. ) ekleyiniz.


Haber Botu: 87 Güncel Kaynak: TURİZMHABERLERİ.COM

Yasal düzenlemeler çok yetersiz!


Emel Yetkin'in "tatilvitrini.com skandalından çıkarılması gereken dersler‏" başlıklı yazısı şöyle:

Tatilvitrini. Com skandalı ile ilgili yaklaşık bir aydır araştırmalar yapıyoruz ve yazılar yazıyoruz.
Bu site kapatılsın diyoruz. Çözüm mü kapatmak ? Hayır .Çünkü bu kişilerin birden çok siteleri var.
http://www.tatiltelevizyonu.com,http://www.sondakikaoteli.com/, vs. Bunlar tabii ki tesbit edilebilenler. Belgeli ya da belgesiz nice tatilvitrini.com lar var ve bunları önlemenin yolu onları takip edip kapattırmak ve savcılığa vermek değil. Bu konuda yasal düzenlemeler yapılması gerekir

Bir öz deyiş vardır “ Bir musibet bin nasihatten evladır “ diye.
www.tatilvitrini.com skandalının aramızda olup da faaliyetleri nedeniyle bizlere zarar veren ve seyahat acentacılığı mesleğine olan güveni zedeleyenlerin aramızda olmamaları için bir şeyler yapmamızın zamanının geçmekte olduğunu göstermektedir. Belki de bu nahoş hadiseyi bu ve benzeri olayları engellemek için önümüze çıkan bir fırsat olarak görmeliyiz.

YASAL DÜZENLEMELER ÇOK YETERSİZ
1972 yılında çıkarılmış olan ve gelişen seyahat acentacılığı mesleğinin sorunlarına cevap veremez olduğunu düşündüğümüz 1618 sayılı Yasada değişiklik yapılacağını duyduğumuzda epey ümitlendik. Ama Birlik üyesi acentaların görüşlerinin ve bilişim teknolojisindeki gelişmelerin dikkate alınmaksızın hazırlandığını düşündüğüm 1618 sayılı yasada değişiklik yapan 5571 sayılı Yasa, fiziki ya da sanal ortamdaki kaçak acentacılık faaliyetlerini engelleyememiştir. Çünkü getirilen değişikliklerde belgesiz acentalara getirilen yaptırımlar son derece yetersiz olup, en ağır yaptırımlar belgeli acentalara getirilmiştir.

SEYAHAT ACENTALARI DIŞINDA HEMEN HERKES ACENTACILIK YAPIYOR

Gün geçmiyor ki;
turizgonulluleri@yahoogroup.com a kaçak acenta ihbarı yapılmasın; facebook.com da ise kaçak acentalar cirit atıyorlar. Acenta dışında hemen herkes tur düzenliyor, otel rezervasyonu yapıyor, uçak bileti satıyor. Başta bankalar olmak üzere, yasalardaki boşluklar nedeniyle sayıları hızla artan ve çeşitli unvanlar altında çalışan Fatura Ödeme Merkezleri, benzin istasyonları v.s. ama hemen herkes uçak bileti satıyor.


Bir Fatura Ödeme Merkezi yetkilisine uçak bileti nasıl satıyorsunuz dedim. Bana bir seyahat acentasının ismini vererek “BİLET TEMİN EDİYORUZ, SATMIYORUZ “dedi. Bir de bu savunma çıktı 1618 sayılı Yasayı baypas etmek için; bakıyorsunuz uçak şirketlerinin unvan ve logolarının yer aldığı ışıklı ışıksız kocaman tabelalar var ama dükkanın camında minicik yazılarla “ Uçak Bileti Temin Edilir. “ yazıyor. Bu ibare olunca 1618 den yırttıklarını düşünüyorlar.


Bu Fatura Ödeme Merkezi'ne bilet sattırdığı söylenen – bu acentanın adını bizzat o merkezden öğrendim- acentanın sahibi ile konuştum. Bana “ beni arayan herkese bilet satarım “ dedi. Peki, “ bu merkez uçak firmalarının isimlerini içeren tabelalar koymuş, uçak biletini bilabedel mi satıyor “ diye sordum. “ bunu onlara sorun, benim onlara komisyon ödediğime dair belge var mı? Yok “ dedi. Tabii ki olmaz belgesi ama akıl var mantık var, havaleden EFT den, fatura ödemeden komisyon alan bir firma, onca masraf edip tabela yaptıracak ve uçak biletini de kamuya hizmet olsun diye satacak ve komisyon almayacak. Bu mümkün mü ? Uçak bileti satış acentaları bilirler ki; bir çok uçak firması komisyonları 15 er günlük ya da aylık dönemlerde ilgili acentanın hesabına fatura karşılığı havale eder. Hal böyle olunca, komisyonu kimden alacak bu merkez? Elbette ki, biletini sattığı acentadan.

Bir benzin istasyonuna benzin almak için girdim. Bir de ne göreyim, istasyon binası uçak firmalarının tabelaları ile süslenmiş; kocaman yazılarla yazılmış '' Türkiye nin her yerine uçak bileti “ ibaresi var. Hangi acenta diye sordum. Bir otobüs firmasının acentasına ait olduğunu söylediler.


Ne acıdır ki; 1618 sayılı Yasaya göre acentaların işyerlerinde başkaca faaliyette bulunulamayacağı hükmünü deldiren de ,Yasayı en iyi bilmesi ve mesleğine sahip çıkması gereken seyahat acentaları. Fatura ödeme merkezlerine de bilet sattıran acenta , benzin istasyonuna da!


ÜNİVERSİTEDE TUR PAZARLAMAK VAKA-I ADİYEDEN OLDU

Üniversite öğrencileri tur düzenlemeyi artık meslek haline getirmişlerdir. Bu faaliyetten gelir edilmesi söz konusu olduğu için öğrencileri kaçak tur pazarlamacısı olarak kullanan fırsatçıların çıkmasından doğal ne olabilir ki ? universiadelife şikayet edilince oluyor ismi universiadeparty ; ve bu arada bu organizasyonu yapması mümkün olmayan bir acentanın belgesini kullanarak 2009 da da tur düzenliyorlar. öğrencilere tur pazarlayan gruplar facebook.da cirit atıyorlar. Bizler aynı sosyal sitede kaçak acentalarla mücadele etmek için Kaçak Acentalara Hayır, Seyahat Acentasından Satın Alınır vs. adlar altında gruplar kuruyoruz; her gün bu sitede kaçak acenta avına çıkıyoruz; tesbit ettiklerimizi TÜRSAB a bildiriyoruz. Peki, bu çözüm mü?


Özellikle, Internet teki kaçak acenta faaliyetlerini engellemek için yasal önlemler alınması için TÜRSAB ın bir çalışması var mıdır bilemem ama bu tür faaliyetleri engellemeye yönelik aşağıdaki önerilerim hakkında TÜRSAB ın görüşünü merak ediyorum.

a) Internet Suçlarını Önleme Kanunu nda yazılı suçlar arasına “ işletme belgesiz seyahat acentalığı faaliyetleri “ suçunun ilave edilmesi

b) Reklam Kurulu Yönetmeliği ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve 1618 sayılı Yasa ya internetteki kaçak acentacılık faaliyetlerin engellenmesine ve yaptırımlar uygulanmasına ilişkin hükümler ilave edilmesi

c) 1618 Sayılı Yasa da paket turlarla ilgili getirilen paket tur sigortası zorunluluğunun kapsamının genişletilerek, tur ve otel rezervasyonu için de seyahat sigortası yaptırılması zorunluluğunun getirilmesi- bilindiği üzere, tatil paketleri ile ilgili tüketici şikayetlerinin büyük bir bölümü konaklama tesisleri ile ilgilidir. Ulaşım sırasında yaşanacak mağduriyetler Karayolu Yolcu Taşıma Kanunu uyarınca yapılması zorunlu olan Taşıyıcı Mali Sorumluluk ve Koltuk Sigortası poliçeleri çerçevesinde giderilmektedir. Ulaşımı kendi olanakları ile sağlayan tüketicilerin konaklama tesisleri ile ilgili ortaya çıkacak mağduriyetlerin engellenmesi için otel rezervasyonlarında seyahat sigortası yapılması zorunluluğunun getirilmesi şart gözükmektedir. Ancak, öncelikle bugüne kadar uygulanma olanağı bulunmayan paket tur sigortası zorunluluğu ile ilgili hükümlerin uygulanabilir hale getirilmesi ve denetlenmesini nsağlanması gerekmektedir.

d) Seyahat acentalarının web sitelerinin alan adlarının “
COM.TR “ ile bitmesi zorunluluğunun getirilmesi ve TÜRSAB İşletme Belgesi ibraz edilmeksizin ve TÜRSAB ın yazılı onayı olmaksızın “ COM.TR “ ile biten web sitesi alan adı verilmemesi ve statik IP zorunluluğu getirilmesi konusunda yasal düzenleme yapılmasının sağlanması ve bu hususta tüketicilerin bilgilendirilmesi

e) Tüketici Federasyonları ve ilgili Bakanlıklarla ortaklaşa hazırlanacak tüketicilerin seyahat acentası ürünlerinin internetten satın alınması sırasında dikkat edecekleri hususlarla ilgili basın bildirileri hazırlanması ve yazılı materyaller dağıtılması

f) TÜRSAB üyesi seyahat acentalarının web sitelerinde tüketicileri yanıltıcı, aldatıcı bilgilerin yer alması ve tüketicileri mağdur etmeleri halinde belgelerinin derhal iptal edilmesinin sağlanması konusunda yasal düzenleme yapılması ve belgesi iptal edilen acentaların unvanlarının basın yoluyla kamuoyuna duyurulması

g) Uçak firmalarının bilet satış yetkisi verdikleri acentalar için TÜRSAB dan onay almaları ve satış yetkisi verilecek acentalara statik IP zorunluluğu getirilmesi

h) Yasa hükümlerine uymayanlar hakkında caydırıcı tutarlarda para cezası ile hapis cezası getirilmesi

Bunlar bir çırpıda aklıma gelenler. Eminim ki; bu konuda TÜRSAB ın da , üyesi acentaların da önerileri vardır. Seyahat Acentacılığı Mesleğinin gelişmesi için kaçak acentacılık faaliyetlerinin engellenmesi şart gözükmektedir. Ancak daha da önemlisi bu meslekten ekmek yiyenlerin kaçak acentacılığa çanak tutan uygulamalardan kaçınmaları gerekir. Bu konuda herkesi bilgilerini ve önerilerini paylaşmaya davet ediyorum.

Haber Botu: 87 Güncel Kaynak: TURİZMHABERLERİ.COM

Tatilvitrini.com Skandalı ve TÜRSAB


İşte turizmhaberleri.com yazarı Emel Yetkin'in yüzlerce tatilciyi mağdur eden tatilvitrini.com skandalı analizi ve TÜRSAB yetkililerinden cevap bekleyen soruları:

Ev nakli nedeniyle bir süredir internet bağlantım olmadığı için 400 den fazla tüketici ile 200 ün üzerinde acentanın mağduriyetine yol açan www.tatilvitrini.com skandalını Sayın Nilgün Atar dan öğrendim ve internet bağlantım yapılır yapılmaz turizmhaberleri.com da çıkan haberleri inceledim ve tüketici şikayetlerini mesleğimiz adına büyük bir üzüntü ile ; ilgili kişi ve kurumların bu konudaki açıklamalarını ise hayretle okudum.

Doğal olarak bu kadar önemli bir konuda açıklama yapmadan ve sorular sormadan geçemedim;

1) TÜRSAB ilk açıklamasını neden yeterli araştırma yapmadan yapmıştır? Çünkü ilk açıklamasında
“Tatilvitrini.com sitesinin sahibi olduğu Birliğimiz üyesi herhangi bir seyahat acentası bulunmamaktadır “ dedikten sonra, ikinci açıklamasında www.tatilvitrini.com web sitesi, Anis Turizm İnş. San ve Tic. Ltd. Şti. ' nin sahibi olduğu Hibiscus Turizm Seyahat Acentası' na ait iken, yapılan araştırmaya göre, web sitesini belge sahibi olmayan Alban Turizm ....Tic. Ltd. Şti. ' ne devretmiştir “açıklamasını yapmıştır.

2) TÜRSAB açıklamasında '2000 yılında kurulan Hibiscus Turizm Seyahat Acentası 2009 yılı Haziran ayına kadar ilgili web sitesi üzerinden satışlarını gerçekleştirmiştir. Bu nedenle işletme belgesiz seyahat acentalığı faaliyeti ile ilgili Birliğimizin herhangi bir ihmali bulunmamaktadır '' denilmektedir. TÜRSAB bu açıklaması ile kendisini ve HIBUSCUS turizmi aklamaktadır. Oysa, TÜRSAB yetkilileri çok iyi bilmektedirler ki; bu kadar büyük çapta otel rezervasyonu yapan bir acenta konaklama işletmeleri ile sor-sat yöntemiyle çalışmaz; acenta konaklama tesisleri ile tahsis
( kontenjan ) sözleşmesi yapar ve tahsis edilen odaların ön ödemelerini yapar ve müşterilerin otele girişlerinde de bakiye tutarı öder. Ve bu sözleşmeler de son dakikada yapılmaz, aylar önce yapılır. Yani, kontenjan sözleşmelerini TÜRSAB üyesi HIBUSCUS Turizmin sahibi olduğu ANİS Turizm İnş. San ve Tic. Ltd. Şti.yapmıştır. Yani sorumlu HIBUSCUS Turizmdir.

3) Siteyi devraldığını kamuoyuna açıklayan İpekyolu Turizmin gayrifaal olduğu duyumları almış bulunmaktayım. Adresinde denetim yapılmasında fayda görüyorum. Diyelim ki; faal bir acentadır. 1618 sayılı Yasa 4. maddesinde “İşletme belgeleri devredilemez “ denilmektedir. İşletme belgesi devri belge sahibi şirketin devri ile mümkündür. Yani, belgenin devri için şirket hisselerinin el değiştirmesi gerekmektedir.

Devir ile ilgili yaptığım araştırmada, sitenin sahibi HIBUSCUS Turizmin iflas ettiğini ve sadece sitenin devir alındığını, işletme belgesinin sahibi olan şirkette hisse devri yapılmadığını dolayısıyla acentanın devredilmediğini öğrendim. Şirketin ortaklık yapısında değişiklik yapılmadan ,yani acenta devir olmadan , bir acentanın web sitesi diğer bir acentaya devir olunuyor ve
tatilvitrini.com sitesi üzerinden kontenjan sözleşmesi yapan acentanın sahibi olduğu şirket ile tüketicilerle sözleşme yaptığı belirtilen kaçak acentanın sahibi olduğu şirketin borçlarını bir başka acentanın sahibi olduğu şirket üstleniyor. Borçlar Kanununa göre bu mümkün müdür bilinmez ama bu durum belge devri değil de nedir acaba? Teknolojik gelişmeler ve acentaların görüşleri dikkate alınmadan 1618 sayılı Yasada yapılan değişikliklerde bu durumun hesaba katılmadığı anlaşılmaktadır.

Her ne kadar site bir başka acenta tarafından devir alınmışsa da ve müşterilerle yapılan sözleşmelerde Alban Turizm ....Tic. Ltd. Şti.nin kaşesi ve imzası var ise de , bu durum HIBUSCUS Turizmi ve TÜRSAB ı sorumluluktan kurtarmaz. Çünkü,

1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Yasasının seyahat acentalarının uymaları gerektiği hususlarla ilgili 10. maddesinin b fıkrasında “Müşteriyi aldatıcı, kamu güvenini sarsıcı ve ülke turizmini baltalayıcı davranışlarda bulunmamak '' hükmü yer almaktadır.

Yasanın İdarî para cezaları ve belge iptali ile ilgili 27.maddesinin 4.bendinde ise “Bu Kanunun 10 uncu maddesinin (b) veya (e) bendini ihlal eden bir fiilin tespiti halinde işletme belgesi iptal olunur '' denilmektedir.

Bu durumda, HIBUSCUS Turizmin işletme belgesinin iptal edilmesi gerekir. Sorum şu; TÜRSAB Haziran 2009 a kadar bu sitenin fiilen sahibi olan HIBUSCUS Turizmin işletme belgesinin iptali için Bakanlığa başvuruda bulunmuş mudur? Eğer bulunmuşsa, acenta işletme belgesinin devri söz konusu olamaz.

1618 sayılı Yasanın 33. Maddesinde “ Birlik, acentalık mesleğinin vakar ve haysiyetine uymayan hareketlerden dolayı birlik üyelerine disiplin cezası verir. Bunun ayrıntıları yönetmelikte belirtilir “ denilmektedir. Ve 5571 sayılı Yasa ile değişiklik yapılan 1618 sayılı Yasanın bu amir hükmüne istinaden bugüne kadar Seyahat Acentaları Birliği Yönetmeliği yayımlanmamıştır. Bu durumda 04.09.1996 tarih ve 22747 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Seyahat Acentaları Birliği Yönetmeliği geçerlidir.

Bu Yönetmeliğin Birliğin görevleri ile ilgili 4.maddenin e fıkrasına göre “ Belgesiz olarak seyahat acentalığı faaliyetinde bulunan kuruluşların ve işletme belgeleri iptal olunan veya geçici işletme belgeleri geri alınan seyahat acentalarının getirdiği grup veya grupların organizasyonunu yürütmek '' TÜRSAB 'ın görevleri arasındadır.

Yani Haziran 2009 a kadar
tatilvitrini.com sitesinden otel rezervasyonlarını gerçekleştiren ve konaklama tesisleri ile kontenjan sözleşmesini yapan HIBUSCUS Turizmin sahibi olan Anis Turizm İnş. San ve Tic. Ltd. Şti. ile siteyi Haziran 2009 dan sonra devir aldığı ve müşterilerle sözleşme yaptığı belirtilen işletme belgesiz Alban Turizm ....Tic. Ltd. Şti.nden otel rezervasyonu yapıp mağdur olan tüketicilerin mağduriyetlerinin TÜRSAB tarafından giderilmesi gerektiği kanaatindeyim.

Haber Botu: 87 Güncel Kaynak: TURİZMHABERLERİ.COM

Güneydoğu anketinden çıkan çarpıcı sonuç!












Kürtlerin yüzde 78’i “Türkiye Cumhuriyeti’ne aidiz” diyor

Emre ÖZTÜRK / VATAN HABER MERKEZİ




Kürt vatandaşlar arasında yapılan anketten çarpıcı sonuçlar çıktı. Ezici çoğunluk ayrılma fikrine karşı. Sorunların çözümünde ise DTP’ye PKK’dan daha çok güveniyor.

Başbakan Erdoğan’la MHP Lideri Bahçeli’yi birbirine dava açtırmaya kadar götüren ’Kürt Açılımı’ konusunda yeni bir araştırma da BİLGESAM’dan geldi. Aralarında emekli Büyükelçi-Bakan İlter Türkmen, eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal, Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk ve siyaset bilimci Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu gibi isimlerin bulunduğu BİLGESAM yaklaşık 1.5 senedir Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde Kürt meselesinin çözümüne yönelik bir anket çalışması gerçekleştirdi. 200 kişilik bir ekiple ve yaklaşık 300 bin TL harcayarak gerçekleştirilen bu çalışmadan ise son derece çarpıcı sonuçlar çıktı. BİLGESAM Kürt sorununun sosyolojik analizine yönelik yaptığı anket çalışmasını iki saat süren bir sunumla Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de anlattı. Anketin yapıldığı iller ağırlıkla Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan seçildi. Ankete toplam 10 bin 199 Kürt kökenli vatandaş katıldı. Ankette ayrıca İstanbul ve Mersin gibi Kürt nüfusun yoğun olduğu illerde de gerçekleştirildi.

Etnik bilince yönelik çarpıcı sonuçlar

Anketi gerçekleştiren çalışma grubunun başındaki isim ise BİLGESAM Başkan Yardımcısı Sadi Bilgiç. Bilgiç bu anket çalışması için üniversite öğrencileri arasından Kürtçe ve Zazaca bilen birçok öğrenciyi gruba kattıklarını ve 200 kişilik bir ekiple 29 Mart Yerel Seçimleri öncesinde bölgede çalışmaya başladıklarını belirtiyor ve 19 ilde gerçekleştirilen projenin yaklaşık 250-300 bin TL’ye mal olduğunu ifade ediyor. Bilgiç Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki Kürt kökenli vatandaşlar için sorunların 25 yılın ardından bir yumak haline geldiğini ve eğitim, istihdam ve kültürel gelişme konularına senkronize bir yaklaşım sergileyecek ortak bir çözüm paketi gerektiğini söyledi. Bilgiç bu önerisine şu örneklerden yola çıkarak vardıklarını açıkladı: “Anketimizin amacı bölgedeki genel resmi çekmekti. Bölgede anket yaptığımız Kürt kökenli vatandaşların yüzde 9.7’si bağımsızlık talep ediyor. Yüzde 5’i federatif yapı talep ediyor ve yüzde 31.6’sı kültürel hak talep ediyor. Yani bölge insanının yüzde 15’i yüksek düzeyde etnik bilince ulaşmış. Bölgede Türkler Arap kökenlilerle ve Kürtler’de Zazalarla sosyolojik olaylara benzer bir şekilde bakıyorlar. Ancak Kürtler’de Zazalara oranla etnik bilinç daha kuvvetli. Yaşa göre örneğin 40 yaşın altındakilerde etnik bilinç çok yüksekken 40 yaş üzeri insanlarda bu seviye düşüyor. Cinsiyete göre baktığımızda erkeklerde ve bekarlarda etnik bilinç yükseliyor, kadınlarda ise bu oran daha düşük. Bölgede ekonomik bir ayrım da gözümüze çarptı. Örneğin fakirlerde ve zenginlerde etnik bilinç yüksek ancak orta gelirlilerde nispeten daha düşük. Eğitimde de etnik bilinç sınıfsal bir özellik gösteriyor. Lise mezunlarında ve sadece okuma yazma bilenlerde etnik bilinç yüksek ancak ilkokul mezunlarında bu seviye düşük çıkıyor. Dolayısıyla sadece eğitim ya da sadece ekonomik önlemlerle bu sorun çözülmez. Aynı anda sorunun tüm boyutlarının çözümüne ilişkin bir paket hazırlanmalıdır.”

KÜRTLER NE İSTİYOR?

Ankete katılanların yüzde 31’i kültürel hak, yüzde 14’ü bağımsızlık ya da federatif yapı cevabını verdi.

KÜRT KÖKENLİLER NEREYE AİT?

Kürt kökenliler nereye ait sorusuna ankete katılanların yüzde 76’sı Türkiye Cumhuriyeti cevabını verirken, yüzde 23.6’sının aidiyeti yok.

BU ÜLKEDE DİĞER ETNİK KÖKENLERLE YAŞAMAK İSTİYOR MUSUNUZ?

Katılımcıların yüzde 78’i bu soruya evet cevabını verdiler.

KÜRT KÖKENLİLER KİME GÜVENİYOR?

Ankete katılanların yüzde 34’ü DTP milletvekilleri, yüzde 15’i PKK’ya ve yüzde 19’u Abdullah Öcalan’a güvendiklerini söylediler.

ÇÖZÜM İÇİN ÖNERİLERİNİZ NEDİR?

En yüksek payı yüzde 68’i eğitim yapısının güçlendirilmesini dile getirirken, yüzde 66’sı ekonomik yatırımların artırılmasını ve işsizlik probleminin çözülmesini istedi. Katılımcıların sadece yüzde 9’u da bağımsızlık verilmesini dile getiriyor. Ankete göre bağımsızlık isteyenler ağırlıkla göçlerle geldikleri metropollerde yaşayan Kürt kökenli vatandaşlar. Kentlerde yaşayanların yüzde 18’i bağımsızlık istedi. Üniversite mezunlarının ise sadece yüzde 8’i bağımsızlık istedi.

Şiir gibi vurgun


‘Çorap satıp yılda 250 bin lira kazanın’ diyen EMS, İbrahim Sadri ile ava çıktı

Titan saadet zinciri modelinin bir benzeri, tekstil alanında ortaya çıktı. Eyüp Erol’a ait Erol Group, Erol Marketing Sistem (EMS) adında bir model ile 60 TL ödeyen herkesi ana bayisi olmaya davet ediyor. Ana bayiler, kendi alt bayilerini kuracaklar ve sisteme dahil ettikleri her üye başına 3 TL kazanacaklar.

Saadet Partisi Gaziosmanpaşa İlçe Başkan adayı olan Eyüp Erol’un şirketinin uygulamaya soktuğu bu sistemin tanıtımını ise şiirleri ile tanınan İbrahim Sadri yapıyor. Sadri, 20 dakikalık bir video ile sistemi anlatıyor ve “Erol Grup bünyesinde oluşturduğumuz sisteme dahil olun, kolay kârlı iş yapın” diyor.

Ekonomik krizle birlikte ortaya çıkan Titan tipinde saadet zincirlerinin bir benzeri Saadet Partili Eyüp Erol’a ait şirket tarafından uygulamaya konuldu.
2001’den bu yana tekstil alanında faaliyet gösteren Erol Group, hayata geçirdiği Erol Marketing Sistem (EMS) ile çok katlı pazarlama anlayışını devreye soktu.

Sistem genel olarak hiç çalışmadan sadece sisteme yeni üye kazandırarak para kazandırmayı vaadediyor. Yasal sıkıntıları ortadan kaldırmak için de ortada ana işin tekstil ürünleri satışı olduğu dikkati çekiyor. Sistemin bir süredir devrede olduğu ve bugüne kadar 50 bin kişiyi sisteme üye yaptığı iddia ediliyor.

Bu kağıt üzerinde kârlı görünen sisteme dahil olmak için mevcut üyelerden birinin sahip olduğu referans şifresini bilmek gerekiyor. Yani ancak sistem içindeki bir üye size kefil olursa EMS’nin yeni üyesi olabiliyorsunuz.

Şirketin EMS sistemine üye çekebilmek için açtığı yaklaşık 20’ye yakın internet sitesi olduğu dikkati çekiyor. Bunlardan en kapsamlı olanı ise www.erolmarketing.org adresli olanı. Üye olmak isteyenlere sitede hemen bir kefil atanıyor. Sitede EMS üyelerinin 4 koldan kazanç sağlayacakları öne sürülüyor ve modelin geniş anlatımı yapılıyor.

Sistem Harvard’da dersmiş

EMS’nin daha iyi anlaşılabilmesi için internet sitesinde ’sıkça sorulan sorular’ başlıklı bir bölüm açan şirket sisteme üye olmak isteyenlerin kafasındaki olumsuz imajı yıkmak için merak edilen konularda ayrıntılı açıklamalarda bulunuyor. Şirket bu açıklamalar içinde uygulanan sistemin dünyanın pek çok ülkesinde başarılı örnekleri olduğunu hatta Harvard’da branş dersi olarak okutulduğunu iddia ediyor.

Fikir bana ait

Erol Tekstil’e ait Erol Marketing Sistem’in başında bulunan Eyüp Erol’un oğlu 23 yaşındaki Mahmut Erol, sistemi kendisinin kurduğunu belirtti. Mahmut Erol şirkette babasının da faal olarak yer aldığını ifade ederek şöyle devam etti: “Erol Marketing Sistem resmi olarak bana ait. Ancak babam da faal olarak yer alıyor. Kurduğumuz bir network sistemi. Doğrudan satış yapıyoruz. Ama dileyenler ürünlerimizden almayıp sadece üye olabiliyor. Bu sayede yeni üyeler edinip tanıtım yapmış oluyoruz. Bu sistemi kurmak benim fikrimdi. Sakarya Üniversitesi İktisat Bölümü’nden mezun oldum. Üniversitede network marketing’e ilgi duydum.”

1 yılda sadece 200 TL kazandım

Sisteme bir yıl önce üye olan tekstil işçisi Erdinç Ermanlar şu ana kadar sadece 200 TL kazandığını belirti. Ermanlar, “Arkadaşlarımın aracılığıyla bu sistemle tanıştım. Başka üyeler bulmak için bir internet sitesi kurdum ancak beklediğim gibi olmadı. Üye olurken para kazanacağım umuduyla yaklaşmıştım ama hiç de kolay olmadı. İnsanlar zaten şüpheyle yaklaşıyorlar. Herkes güvenmiyor. Ben bu nedenle sadece 11 kişiyi üye yapabildim” dedi.

gallery

Gölge Adam