
Ergenekon sanıklarından emekli istihbaratçı Binbaşı Fikret Emek, evinde ele geçirilen Kalaşnikof, Kanas tüfekler ile önemli miktardaki patlayıcıyı hatıra için aldığını ileri sürdü. Ergenekon davasının 23. duruşmasında emekli binbaşı Fikret Emek savunmasını yaptı. Fikret Emek, Eskişehir ve Ankara’daki evlerinde ele geçirilen kaleşnikof marka silah, Kanas tipi suikast tüfeği, TNT, C4, C3 patlayıcı ile Anakara’daki evinde ele geçirilen ajandadaki şablonlar, krokiler ve gizli ibareli devlet güvenliğini içeren kapsayan belgeler hakkındaki iddiaları cevapladı. Emek, Kanas ve Kalaşnikof silahlar için şu savunmayı yaptı:“Kanas çok hantal”“Kanas, şehir içinde kullanılabilecek bir suikast tüfeği değildir. Çok hantal ve parçalanamayan bir silah olduğu için bunun iddianamede ’suikastta kullanılmak üzere’ tarafımdan ’zulalandığı’ iddiası saçmadır. Muvazzaf subay olarak İstihbarat Daire Başkanlığı’nda fiilen çalıştığım dönem içerisinde 93-94 yılına kadar bizde Kalaşnikof ve kanas tüfekleri yoktu. Yaptığımız operasyonlar sırasında terör örgütü üyelerinden ele geçirdiğimiz bu silahları o dönemde incelemek için temin etmiş ve üstlerime benim de birliğimde bu silahların bulunduğunu bildirmiştim. Akabinde bu silahlar temin edildi ve bir çok operasyonda kullanılmıştır.” “Korkmuştum”Fikret Emek, patlayıcı maddeler için de şu ifadeyi verdi: “TNT, 1950 yapımıdır ve patlayıcı özelliğini yitirmiştir. C4- C3 patlayıcılar ise görev yaptığım sırada Doğu’da operasyonlarda kullanılmıştır. 2004 yılında gazi olarak malulen emekli olduğumda Eskişehir’e geldiğimde bu patlayıcıları ve silahları askerlik alışkanlığım, o dönemde yaşadığımız gerilimli heyecan, bir kısmını da gerçekten hatıra olması amacıyla yanımda getirmiştim. Bunları soruşturmaya maruz kalacağım gerekçesiyle ilk etapta üstlerime teslim edemedim. Bu patlayıcı madde ve silahları evimde unutmuş olmam benim hatamdır. Ancak zulaladığım ve operasyonlarda kullanılacağı iddiasını reddediyorum.” “Sırları ifşa ettiniz” Emek, davanın diğer sanıklarından Muzaffer Şenocak ile kendisinde aynı belgelerin çıkmasını, “Şenocak evimden çalmıştır” diye açıkladı. Emek evinde çıkan belgelerle ilgili olarak ilginç bir suçlamada da bulundu: “Bana yüklediğiniz gizli kapaklı operasyonlar, subayken yaptığım operasyonlardır ve bunlar devletin bekası için yapıldı. Siz bunları ifşaa ettiniz. Nüfus cüzdanı fotokopilerini istihbarat dairesinde çalışırken hem görevim gereği hem de kişisel ilgim doğrultusunda topladım. Evimde ele geçirilen belgeler, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök adlı belge, Mesut Yılmaz’ın şeceresi, İbrahim Çiftçi’ye ait istihbarat raporu, Recep Tayyip Erdoğan başlıklı belge. Bu belgelerin çoğu, ihbar olarak geldi. Gereksiz olanları imha edip, önemli gördüklerimi üstlerine ilettim. PKK’ya ilişkin belgelerde 53 şahsın, İstanbul ilçelerinde örgüt, vakıf ve cemaatlerin, Azerbeycan’daki PKK faaliyetlerini, İstanbul, Adana, İçel ve Ankara’da PKK adına çalışan öğretmenler adlı belgenin tamamı ihbar kaynaklı belgelerdir. Bu belgelerin iddanamede ifşa edilmesiyle TSK ve Özel Kuvvetler Komutanlığı zan altında bırakılmıştır. Bu belgelerin ifşa edilmesi yüzünden benden zarar gördüğünü düşünenlerden özür diliyorum.” Keskin nişancı tüfeği Asıl adı Dragunov olan uzun menzilli tüfek Türkiye’de Kanas adıyla biliniyor. Evgeniy Fedorovich Dragunov tarafından Sovyetler Birliği’nde yapılan Kanas, AK-47’nin 300 metre üzerinde etkisiz olmasına alternatif olarak tasarlanmış. Diğer keskin nişancı tüfeklerinden daha fazla şarjör kapasitesine sahip silahın 1300 metre etkili mesafesi bulunuyor. Kanas bu özellikleri nedeniyle Güneydoğu’da da teröristler tarafından kullanılıyor. ‘Gizlidir açıklayamam’ Fikret Emek çarpraz sorgusunda birçok soruya yanıt vermek istemedi. Hakim: Ankara’daki evinizden çıkan gizli bilgiler nerde depolanıyordu?Emek: Bir disketin içindeydiler, postayla isimsiz gelmişlerdir.Hakim: İsimsiz olmaları zor, çünkü Genelkurmay’ın gizli bilgileri var. Genelkurmay’dan gelen bilgiler hangi kaynaktan geldi.Emek: Cevap vermiyorum. Hakim: Ahmet Doğan ismine düzenlenmiş, sizin resminizin basılı olduğu nüfus cüzdanını nasıl açıklayacaksınız?Emek: Eğitim maksatlıdır, muvazzaf subay olduğum dönemdeki eğitim maksatlı bir belgedir. Gizlidir, açıklayamam.Savcı: Size bilgiler hangi prosedürle gelir denetlemeyi hangi birim yapar?Emek: İstihbarat çarkı denen bir metod vardır. Daha fazla detaylandıramam, gizlidir. (...)Hakim: Ajandanızdan çıkan otobüs durakları şeması ne içindir?Emek: Eğitim maksatlı kullanılmıştır. Hakim: Danıştay saldırısıyla ilgili olarak Oktay Yıldırım ve Alparslan Arslan’ı tanır mısınız?Emek: Kesinlikle hayır. (...) Sanık salondan atıldı ÇAPRAZ sorguda sanıklarla müdahil avukatlar arasında gergin anlar yaşandı: Bülent Utku (Cumhuriyet Gazetesi avukatı): Cumhuriyet’e 3 bomba atıldı. İki tanesinin kafile, seri, hatta sonundaki 72 rakamları bile aynı. Bu size manidar gelmiyor mu?Emek: Maksatlı soruyorsunuz. Ben savcıya zaten anlattım. Nasıl bir anlamı varsa siz kendinizce yorumlayın artık. Özkan Yücel (müdahil Şebnem Korur Fincancı’nın avukatı): Silahları ve bombaları operasyon alanından alıp eve götürmeyi düzenleyen bir TSK tüzüğü mevcut mudur?Emek: Yok böyle bir şey. Yücel: Üstlerinizden gizli bu envanterleri saklama yetkiniz var mıdır?Emek: Cevap vermek istemiyorum. Yücel: Siz eski bir istihbarat subayısınız. Muhtemelen iyi bir eğitim almışsınızdır. TSK’da düşmanın eline düşerseniz nasıl davranacağınıza yönelik bir eğitim aldınız mı?Emek: Cevap vermem. Nasıl soru bu yazıklar olsun (Bağırarak). Bu sırada avukatlar arasında sözlü tartışma yaşandı. Tutuklu sanıklardan polis emeklisi Aydın Yüksel’in Özkan Yücel’e “Şerefsiz” dediği duyuldu. Bunun üzerine mahkeme başkanı Şengün, Aydın Yüksel’i salondan çıkarttı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder