Almanya'nın Frankfurt Eyalet Mahkemesi'nde, Deniz Feneri Derneği'nin 3 yöneticisi hakkında açılan dolandırıcılık davasına dün başlandı.
Euro 7 Genel Müdürü Mehmet Gürhan (45), Deniz Feneri Derneği Başkanı Mehmet Taşkan (43) ve muhasebe sorumlusu Firdevsi Ermiş'in (44) elleri kelepçeli halde mahkemeye getirildiği davaya ilgi büyüktü.Yargıç Dr. Jochen Müller, Almanya dışında Türkiye, İran, Irak, Pakistan, Endonezya, Azerbaycan, Mali gibi birçok ülkede uzantısı olan davanın 200'den fazla dosyayı kapsadığını belirterek, "41 milyon 434 bin euroyu kapsayan duruşmanın en kısa sürede görülmesi için ön görüşmeler tamamlandı" dedi.45 defada 10 milyon euroYargıcın ardından söz alan ve 204 davacının adlarını tek tek okuyan Başsavcı Sibylle Gottwalel de, "Burada yardım amaçlı toplanan paraların amaç dışı kullanıldığı gerekçesiyle yargılanıyorsunuz. Yargılanan Mehmet Gürhan'ın Vakıfbank, Postbank ve Commerzbank şubelerinden 45 defada olmak üzere yaklaşık 10 milyon euro çektiği, Taşkan'ın ise 2 milyon 255 bin euroyu çektiği, bunun bir defasında Ermiş'in yanında olduğu tespit edildi. Bu paraların Türkiye'ye götürüldüğü ve amaç dışı kullanıldığı iddia ediliyor" dedi.Mili Görüş eğilimiDaha sonra söz savunmaya verildi. Avukatı, çifte vatandaş Mehmet Gürhan'ın geçmişte Milli Gazete'de çalışabilmek amacıyla Milli Görüş üyesi olduğuna vurgu yaparak, "Ancak gazete ile ilişkisi bitince Milli Görüş üyeliğinden çıktı" dedi. Gürhan da, Deniz Feneri'nin muhtaçlara yardım amacıyla faaliyet gösterdiğini iddia etti. "Toplanan paraları kár sağlayarak daha çok yardım için kullandık. Arsalar aldık, şirketler kurduk" diye savunma yapan Gürhan, derneğin Türkiye'de başka bir dernekle organik bağı olmadığını iddia etti."Loto tuttu sandım"Savunmasını Almanca olarak kendisi yapan Firdevsi Ermiş ise, 90'lı yıllarda gazete ilanı ile şirkete girdiğini söyleyerek, "Loto tuttu sandım" dedi. Ermiş, AKP ya da Milli Görüş üyesi olmadığını vurgulayarak, "Zamanla kendi katkılarımla işleyen kriminal bir sisteme alet oldum. Maaşımı kara kasadan, elden ödemek, kullandığım muhasebe programını değiştirmek istediler. Karşı gelince işten atmakla tehdit ettiler. Göstermelik yönetime aldılar. Bir daha fabrikalarda çalışmamak için boyun eğdim. Türkiye'deki bağlantılarımız, 'Dediğimiz olacak' diyordu. Kararları Türkiye'de belirli kişilerle görüştükten sonra tek başına Mehmet Gürhan veriyordu. Beni bu şirketin yaptıklarından dolayı değil, kişisel hatalarımdan dolayı yargılayın" diye konuştu.“Neler olduğunu bilmiyorum"Yönetim Kurulu üyesi tutuklu yargılanan Mehmet Taşkan da, avukatı aracılığı ile kendini şöyle savundu: "Deniz Feneri'nde çalışmadım. Kurulan şirketlerin yönetiminde bulundum. Toplanan paralar, arsadan gayri menkul alımlarına, gemi alımına kadar çok yerde kullanıldı. Şirket içinde neler olup bittiğini bilmiyorum. Alınan paraların yardım amaçlı kullanılacağını sandım."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder