
CNNTURK
Vakit gazetesi 13 şubat 2006'daki sayısında, 'İşte O Üyeler' başlıklı haberin altında başörtülü öğretmene anaokulu müdürlüğü yolunu kapatan kararı veren Danıştay İkinci Dairesi Başkanı ve üç üyenin fotoğraflarını yayımlamıştı.
Bağcılar Basın Savcısı Ali Çakır, gazete hakkında Terörle Mücadele Yasası'nın 6'ncı maddesi uyarınca soruşturma başlatmıştı.
'Yargı üyelerini terör örgütlerine hedef göstermek' suçu yönünden yürütülen soruşturmada, diğer suçlardan işlem yapılabilmesi için ilgili kişilerin şikâyeti gerekiyor.
Yargı çevrelerine yönelik 'hedef gösterilme' olayına en çarpıcı örnek, yine türban tartışması nedeniyle 1995 yılında Gümüşhane'de yaşanmıştı. Türbanlı avukatların duruşmaya girmelerini yasaklayan karara imza atan dönemin Gümüşhane Baro Başkanı Ali Günday, daha sonra Vakit ismini alan Akit gazetesinin hedefi olmuştu. Günday, hakkında günlerce süren yayınlardan sonra İzzet Kıraç adlı bir kişi tarafından türbanı yasakladığı gerekçesiyle öldürülmüştü.
VAKİT'TEN YANIT VAR
Danıştay 2. Dairesi üyelerine yönelik silahlı saldırı sonrasında gazetelerinin hedef gösterildiğini belirten Anadolu’da Vakit Gazetesi Yayın Kurulu, "basın ahlakıyla bağdaşmayan bir şekilde hedef gösterilmesini ve yargısız infaza tabi tutulmasını nefret ve şiddetle kınıyoruz" dedi.
Danıştay İkinci Dairesi’nin türban kararının ardından "İşte O Üyeler" başlığıyla haberi duyuran Vakit Gazetesi Yayın Kurulu, bugün yaşanan olaya ilişkin açıklama yaptı.
"HEDEF GÖSTERİLİYORUZ"
Danıştay üyelerini hedef gösteren yayınlar yapması nedeniyle eleştirilen Vakit Gazetesi Yayın Kurulu açıklamalarında, İstanbul barosu avukatlarından Alparslan Aslan’ın gerçekleştirdiği saldırı bahane edilerek, gazetelerinin, bazı televizyonlar tarafından, basın ahlakıyla bağdaşmayan bir şekilde hedef gösteriliğini öne sürdü. Yayın Kurulu, gazetelerinin yargısız infaza tabii tutulmasını nefret ve şiddetle kınadıklarını açıklarken, "Basın özgürlüğüne karşı yapılan bu saldırının, bizzat basın kuruluşlarından gelmesi olayın vahametini daha da artırmaktadır. Olay henüz emniyet tarafından soruşturma safhasında olup, hangi gerekçelerle yapıldığı kesin olarak belli değilken, saldırının gazetemizin 3.5 ay önceki bir haberiyle ilişkilendirilmesi; malum medyanın yargısız infaz girişimlerinden bir yenisiyle karşı karşıya olduğumuzu açıkça göstermektedir" denildi.
Vakit, bahsedilen haberin, Danıştay’ın bir kararının kamuoyuna duyurulmasından ibaret olduğunu savunurken, saldırı ile haber arasında ilişki kurulmaya çalışılmasını ise Anayasadaki basın özgürlüğünün kısıtlamasına yönelik bir giriş olarak değerlendirdi.
Yayın Kurulu açıklamasında, her on dakikada bir gazetelerini ekrana getirerek, hedef gösteren televizyon kanallarının yayınlarıyla ilgili olarak, gazete avukatlarının savcılığa gerekli suç duyurusunda bulunduğunu duyurdu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder