12 Şubat 2001 Pazartesi

Topal cinayeti çözülüyor mu?

Susurluk'taki trafik kazasından sonra ortaya atılan iddialara ilişkin ve bu iddialar arasında adı geçen kişilerle ilgili İstanbul ve Ankara'da açılan pek çok dava beraatle sonuçlanırken, İbrahim Şahin, Yaşar Öz ve Ayhan Çarkın çeşitli hapis cezaları aldı. ''Kumarhaneler kralı'' Ömer Lütfü Topal'ın Sarıyer'de otomobilinin içinde taranarak öldürülmesinden hemen sonra katil zanlısı olarak gözlem altına alınan 3 özel timci polis ile 2 sivili, savcılık yerine Ankara'dan gelen ekibe teslim etmek suretiyle serbest kalmasını sağladıkları iddiasıyla İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu, ''Suçun yasal unsurları oluşmadığı'', Müdür Yardımcısı Bilgi Ünal, Cinayet Büro Amiri Refik Baştürk, Cinayet Büro'da görevli Başkomiser Şentürk Demiral ve polis memuru Ziayettin Ferman da, ''Suçu işlediklerine dair yeterli delil bulunamadığı'' gerekçesiyle beraat ettiler. Davanın sanıkları arasında olan dönemin Asayiş Şube Müdürü Fatih Özkan ile Yardımcısı Ahmet Duran Alp'e ''Görevi ihmal'' suçundan verilen 1 ay 15'er günlük hapis cezaları ise, paraya çevrilerek ertelendi. Susurluk ve ''Bahçelievler katliamı'' davalarının sanıklarından Haluk Kırcı'nın, 1996'da Asayiş Şube Müdürlüğü'nden firarına ilişkin İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan eski Şube Müdürü Sedat Demir, ''Delil yetersizliği''nden beraat etti. MİT adına çalıştığı öne sürülen Tarık Ümit ile Yaşar Öz'e sahte yeşil pasaport sağlamak suretiyle görevlerini ihmal ettikleri ve kötüye kullandıkları iddiasıyla Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü Pasaport Şube Müdürü Nurten Demir ve şube müdürlerinden Halil Güven ile polis memurları Meltem Uçar ve Ömer Karaahmetoğlu'nun, ''Görevlerini kasten kötüye kullanmadıkları'' gerekçesiyle beraatleri kararlaştırıldı. Gaziantep yerel Yaprak TV'nin sahibi Mehmet Ali Yaprak'ın, 25 Mayıs 1996'da kaçırılıp 5 gün sonra serbest bırakılması olayına ilişkin Haluk Kırcı'nın da aralarında bulunduğu 9 sanık, yargılandıkları Gaziantep 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ''Delil yokluğu ve şikayet olmaması'' dikkate alınarak beraat etti. Topal'a ait kumarhanelerin işlerinin yapılması amacıyla rüşvet aldığı öne sürülen Turizm Bakanlığı eski Müsteşar Yardımcısı Mevhibe Can'ın, Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nce ''Delil yetersizliği''nden beraati hükme bağlandı. Özel timci eski polis Ziya Bandırmalıoğlu, Beyoğlu'nda çok sayıda silahla yakalanan yasadışı THKP/C örgütü itirafçısı Osman Gürbüz'e silah sattığı iddiasıyla yargılandığı Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ''Delil yetersizliği''nden beraat etti. Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, MİT Kontr-terör Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür'ün, TBMM Susurluk Komisyonu ve İstanbul DGM'ye verdiği ifadelerde gerçek dışı ve mesnetsiz ithamlarda bulunduğu gerekçesiyle Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi eski Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı hakkında 500 milyon lira tazminat istemiyle açtığı davayı, ''Kişilik hakkına saldırı söz konusu olmadığı'' gerekçesiyle reddetti. Hapis cezaları geliyor Yaşar Öz'ün Yeşilköy'deki evinde 1994 yılında ele geçirilen ''Emniyet Genel Müdürlüğü uzmanlık belgesi'', yeşil pasaport ve silahları savcılığa bildirmedikleri öne sürülen dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mestan Şener, Mali Şube Müdür Yardımcısı Osman Yıldırım Özkaraca ve aynı şubede görevli Başkomiser M. Nahit Yürüten, Şişli 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nce ''Adli makamları yanıltmak ve kanunsuz emri yerine getirmek'' suçundan 3'er ay hapis ve 250'şer bin lira para cezasına çarptırıldı. Sanıklara verilen hapis cezası, daha sonra 1 milyon 150 bin lira paraya çevrilip diğer para cezasıyla birlikte ertelenirken, aynı şubede görevli Komiser Yardımcısı Levent Sevinç ise ''Delil yetersizliği''nden beraat etti. Abdullah Çatlı'ya ''Mehmet Özbay'' sahte kimliği ile silah taşıma ruhsatı alabilmesi için gerçek dışı rapor ve ikametgah belgesi düzenledikleri öne sürülen Fatih Mecidiye Polis Karakolu Amiri Başkomiser 'Doğan Şimşek, polis memuru Dinçer Sarıboğa ve Şehremini Uzunyusuf Mahallesi Muhtarı Burhan Kocapehlivan, Fatih 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 1 yıl 8'er ay hapis cezasına çarptırıldı. Yaşar Öz'e, ''Teşekkül oluşturarak Amerika'ya uyuşturucu ihraç etmek'' suçundan İstanbul 4 No'lu DGM'ce, 15 yıl ağır hapis ve 753 milyon 250 bin lira ağır para cezası verildi. İbrahim Şahin, Hospro Şirketi'nce Emniyet Genel Müdürlüğü'ne hibe edilen malzemeler arasında bulunan 10 adet Micro Uzi, 10 adet Micro Uzi SGM ile 10 adet Baretta marka tabanca ile bu silahlara ait susturucuların kaybolmasıyla ilgili Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nce ''Görevi ihmal'' suçundan 1 yıl hapis ve 1 yıl memuriyetten men cezasına çarptırıldı. Aynı davada yargılanan 14 sanık ise, silahların kaybolmasında sorumlulukları bulunmadığı gerekçesiyle beraat etti. Susurluk'taki kazada ölen Abdullah Çatlı'nın da aralarında bulunduğu 5 sanıktan Ünal Osmanağaoğlu ve Bünyamin Adanalı, ''Bahçelievler katliamı'' olarak bilinen TİP'li 7 öğrencinin öldürülmesiyle ilgili yargılandıkları Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 7'şer kez idam cezasına çarptırıldı. Çatlı hakkındaki dosyanın ölümü nedeniyle düştüğü, yakalanamayan 2 sanığın dosyasının ise ayrıldığı karar, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nce esastan bozuldu. Bozma kararında, sanıkların asli fail gibi cezalandırılmalarının yasa ve usule aykırı olduğu belirtildi. Resmi plakalı araçla Çankaya Merkez Karakolu önünden tehlikeli bir şekilde trafiğe çıkmasına tepki gösteren bir kişiyi beylik tabancasıyla yaralayan Susurluk'un özel timci sanığı Ayhan Çarkın, Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 3 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. Devam eden davalar Ömer Lütfü Topal'ın 28 Temmuz 1996'da Sarıyer'de öldürülmesine ilişkin ''Susurluk Davası''nın da sanıkları olan özel timci eski polis memurları Ayhan Çarkın, Ercan Ersoy, Oğuz Yorulmaz ve Mustafa Altunok ile Topal'ın iş ortakları Sami Hoştan ve Ali Fevzi Bir, katliam sanığı Haluk Kırcı'nın ''Taammüden adam öldürmek ve iştirak'' suçundan idam, sigortacı Serdar Özdağ'ın da ''Fer'i iştirak''ten 20 yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle yargılanmalarına Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor. Abdullah Çatlı'nın üzerinden çıkan silah taşıma ruhsatında dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın imzasını taklit ettiği ileri sürülen Yaşar Öz'ün, 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanması Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde sürüyor. Susurluk'ta kamyona çarpan Sedat Edip Bucak'ın sahibi olduğu 06 AC 600 plakalı Mercedes marka otomobilin kasko kaydının bulunduğu Başak Sigorta'nın, otomobilde oluşan hasar nedeniyle kamyon şoförü Hasan Gökçe aleyhine açtığı 7.5 milyar liralık alacak davasının görülmesine Susurluk Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor. BOTAŞ Ceyhan Bölge Müdürlüğü'ndeki ham petrol tanklarının tabanlarında biriken çamurun çıkartılması için düzenlenen ihaleyi, Abdullah Çatlı'nın yönetim kurulu üyesi olduğu BAYSA A.Ş'ye ihale yönetmeliğine ve gümrük mevzuatına aykırı şekilde vererek, görevlerini kötüye kullandıkları öne sürülen BOTAŞ'ın 6 üst düzey yöneticisinin yargılanması, Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nde sürüyor. Karagümrük çetesi elebaşları Nuri ve Vedat Ergin kardeşlere Eskişehir Özel Tip Cezaevi'nde düzenlenen silahlı saldırının azmettiricisi olduğu öne sürülen Yaşar Öz ile 2 sanığın yargılanmasına, Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor. Şahin otomobiliyle takla attı Dava sanıklarından İbrahim Şahin, Bursa-İstanbul Karayolu'nda kendi kullandığı jiple 28 Mart 2000 tarihinde trafik kazası yaparak ağır şekilde yaralandı. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi gören Şahin, 17 Nisan'da taburcu edildikten sonra geldiği İstanbul'daki evinde dinlenmeye çekildi. Sami Hoştan da, Hollanda, Belçika ve Almanya'ya uyuşturucu naklettiği gerekçesiyle 12 Nisan 2000 tarihinde Bakırköy'de gözlem altına alındı. 2 gün sonra sevk edildiği İstanbul DGM'ce tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Hoştan, İstanbul 1 No'lu DGM'de hakkında açılan dava kapsamında 15 ile 30 yıl arasında ağır hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Eski özel timci Ayhan Çarkın'ın da, Balıkesir'in Erdek İlçesi'nde bir arsanın icra yoluyla satışına arkadaşlarıyla birlikte fesat karıştırdığı gerekçesiyle 21 Mart 2000'de gözlem altına alındı. Önce serbest bırakılan, ardından hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkartılarak yeniden yakalanan Çarkın, avukatlarının İstanbul 1 No'lu DGM'ye yaptıkları itiraz nedeniyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Çarkın, 9 kişiyle birlikte İstanbul 1 No'lu DGM'de ''Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak'' suçundan 2 ile 4 yıl arasında ağır hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

gallery

Gölge Adam