PKK'lı teröristlerle irtibatlı havacı bir subayın görüştüğü üst rütbeli bir subaya "kendi adamlarımız" dediği teröristlere çok zayiat verdirdiği gerekçesiyle Heronlar'ın düşürülmesi ya da koordinatlarının değiştirilmesini istediği belirlendi. İsimleri tespit edilen iki subaya soruşturma açıldı. Ancak soruşturmayı yürütmekle görevli Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'un, tıpkı Karargah Evleri soruşturmasında olduğu gibi "ihanet soruşturmasını" da kararttığı öne sürüldü. Hala görevde olan subaylarla ilgili aynı birlikte görev yapan askeri personelden komutanlarına "Bu hainlere tahammül etmeye devam ettikçe inancımız sarsılmakta" diyerek şikayet mektupları yağdı. "HERONLAR ÇOK İYİ TESPİT YAPIYOR" Skandal görüşme 2007'de yaşandı. 10 Ekim 2007'de Ankara'daki 388 XX X6 nolu sabit telefondan bir GSM numarasını arayan subay heronların çok iyi tespit yaptığını, PKK elemanı olan kendi adamlarının çok zayiat verdiğini aktardı. Heronlar'ın düşürülmesini ya da koordinatlarının değiştirilmesini isteyen subaya karşı taraf ise bir çaresine bakacakları cevabını verdi. Skandal konuşmayı tespit eden Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) gereğinin yapılması için konuyu Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na iletti. Kara Kuvvetleri Komutanı (O dönem İlker Başbuğ) ise 28 Ekim 2007'de olayla ilgili soruşturma emri verdi. Soruşturmayla görevlendirilen Askeri Savcı Naci Dalkılıç, Jandarma ve Emniyet kriminal vasıtasıyla konuşmayı yapan iki havacı subayın kimliklerini tespit etti. Zayiat veren PKK'lılar için kendi adamlarımız diyen ve Heronlar'ın düşürülmesi ya da koordinatlarının değiştirilmesini isteyen kişinin Hava Pilot Üsteğmen Fırat Ç., karşı taraftan "bir çaresine bakarız" diyen kişinin ise Hava Pilot Yarbay Selami Selçuk Ç. olduğu belirledi. KARARGAH EVLERİYLE BİRLEŞTİRMEDİ Skandal konuşmayı yapan subayların Hava Kuvvetleri Askeri Savcılığı'nda devam eden İP/Karargah Evleri soruşturmasında adlarının geçmesi nedeniyle davanın bu dosya üzerinden devam etmesi için 9 Eylül 2008 tarih ve 2008/2-1 sayı ile yetkisizlik kararı verilerek dava dosyası Hava Kuvvetleri Askeri Savcılığı'na gönderildi. İhanet dosyasının takibatı Hava Kuvvetleri Askeri Savcılığı'ndaki 2008/339 nolu İP/Karargah Evleri dosyasını yürüten Hava Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'a verildi. Tıpkı İP/Karargah Evleri dosyasında yaptığı gibi bu dosyayı da kararttığı iddia edilen Üçok, verdiği önem nedeniyle gelen Heron dosyasını Karargah Evleri dosyasıyla birleştirmedi. SADECE BİR GECE NEZARETTE TUTTU Dosyanın geldiğini 23 Eylül 2008'de Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bildiren Üçok, dosyayı birleştirmeden 2008/204 esas nosu ile ayrı bir dosya olarak devam ettirdi. Dosyaya 2009'un Temmuz ayına kadar dokunmayan Üçok'un, dosyada sadece Hava Pilot Üsteğmen Fırat Ç.'yi şüpheli olarak dinlediği ve sadece bir gün nezarete alıp tutuklamaya sevk etmeden bıraktığı iddia edildi. Ayrıca Üçok'un, Üsteğmen Fırat Ç.'yi "bir çaresine bakarız" diyen Yarbay Selami Selçuk Ç.'yi ise şüpheli sıfatıyla değil tanık sıfatıyla dinleyip hakkında işlem yapmadığı öğrenildi. GENELKURMAY DOSYAYA BAKACAK Üçok'un "sahte çürük raporu çetesi" soruşturmasından tutuklanması üzerine Hava Kuvvetleri Askeri Savcılığı'na atanan Hakim Albay Hakan Özbek ise dosyadaki sanıklardan birinin amiral olması ihtimaline binaen soruşturmayı yürütecek merciin Genelkurmay Askeri Savcılığı olduğunu belirterek görevsizlik kararı verdi. Hava Kuvvetleri Askeri Savcılığı'nın yetkisizlik kararında amiral şüphelinin kim olduğu belirtilmediği gerekçesiyle dosyayı alan Genelkurmay Askeri Savcısı Hakim Binbaşı Yaşar Yüce de Nisan 2010'da yetkisizlik kararı verdi. Ortada kalan dosya, ihtilafın halli için Milli Savunma Bakanlığı Adalet İşleri Başkanlığı'na gönderildi. MSB Adalet İşleri Başkanlığı ise dosyaya bakmakla görevli yerin Genelkurmay Askeri Savcılığı olduğu kararını verdi. Dosyaya normal şartlarda Hakim Binbaşı Yaşar Yüce'nin bakacağı belirtildi. MİT BELGESİ BİLGİSAYARINDAN ÇIKTI Bilgisayarında Karargah Evleri yapılanmasıyla ilgili MİT Belgesi bulunan Yarbay Selami Selçuk Ç.'nin "açıklanması yasaklanmış bilgiyi temin etmek" suçunu işlediği iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi. Hava Kuvvetleri Askeri Savcılığı'nın 30 Mart 2003 tarih ve 2010/954-129 esas nolu davasından yargılanan Yarbay Ç., tutukluluğuna itiraz etti. İtirazı değerlendiren Genelkurmay Askeri Mahkemesi Hakimi Albay A. Rıza ise Yarbay Ç.'nin tahliyesine karar verdi. SUBAYDAN KOMUTANA ŞİKAYET MEKTUBU Havacı subayların 'ihanet' konuşmaları görev yaptıkları askeri birliklerde büyük rahatsızlığa neden oldu. "Sayın Komutanım" diyerek üstlerine mektup yazan bir askeri personel "PKK'lı olan Hava Pilot Üsteğmen Fırat Ç. birliğimizde bir huzursuzluk sebebidir" dedi. Subay ve astsubay personelin TSK'nın misyonuna olan inancının sarsıldığını belirten asker, mektubunda şunlara yer verdi: BİZİM İNANCIMIZ SARSILIYOR "Birliğimizde birçok kişi Heronlar'ın PKK'lılarca düşürülmesi için casusluk yapmak eylemi nedeniyle Üsteğmen Ç. hakkında devam eden soruşturmadan haberdar ve Hava Kuvvetleri Askeri Savcısı Albay Ahmet Zeki Üçok tarafından göstermelik şekilde sadece bir gün gözetime alındıktan sonra serbest bırakıldığı konuşulmakta. Aramızdaki bu haine tiksinmeden bakmak imkansız. Yüz binlerce şehit verilerek kurulan Cumhuriyetimizin ordusu bu hainlere tahammül etmeye devam ettikçe bizim inancımız sarsılmakta. Üstününe üstlük bu kişinin gördüğü destek ile gittikçe artan şımarık ve pişkin tavırları sinirleri germekte. PKK yardakçısı bir hainin ordu içerisindeki bu rahatsızlığı, kendisini göstermelik olarak gözaltına aldıktan bir gün sonra serbest bırakan savcının desteği ve yardımdan olsa gerek. Bu duruma sebebiyet veren Hava Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok hakkında yasal işlem yapılmasının temini arz ederiz" GEDİKTEPE VE AKTÜTÜN'DE HERON FARKI Terör örgütünün Hakkari Gediktepe baskınında PKK'lıların tüm adımlarını görüntülendiği ortaya çıkan Heronlar en son Siirt Pervari'deki terörist grubun saldırı hazırlığını ortaya çıkartarak büyük bir faciayı engellemişti. Heronlarla tespit edilen terörist gruba son ayların en ağır zayiatı verdirilmişti. İkisi asker 3'ü korucu 5 şehidin verildiği çatışmada 12 terörist etkisiz hale getirilmişti. Aktütün sınır karakoluna 2008 yılında gerçekleşen PKK saldırısının hazırlıkları da Heronlar tarafından tespit edilmişti. Taraf gazetesinin haberine göre saldırının yapıldığı 3 Ekim Cuma günü erken saatlerde Heronlar, Aktütün'ün karşısında 10 km Irak sınırları içinde kalan tepelerde PKK'lıların saldırı hazırlıklarını görüntüleyip askeri yetkililere ulaştırmıştı. Görüntüler canlı yayında izledi. Görüntülerde sayıları hızla artan PKK'lılar tepelere mevzileniyor, ağır silahlarını konuşlandırıyor, araziyi mayınlıyordu. (Bugün) |
16 Temmuz 2010 Cuma
TSK için kan donduran iddia!
PKK'nın gizli bilgileri ele geçirildi
PKK'nın gizli bilgileri ele geçirildi | |
Örgütün Mazgirt sözde sorumlusu ‘Mahir Herdem' kod adlı PKK'lının üzerinden 22 bin 500 euro, örgütsel doküman ve çok gizli bilgileri içeren DVD bulundu. |
Tunceli’nin Mazgirt ilçesi yakınlarındaki Harabetepe bölgesinde güvenlik güçleri ile PKK’lı teröristler arasında çıkan çatışmada öldürülen bölücü örgütün Mazgirt sözde sorumlusu ‘Mahir Herdem’ kod adlı PKK’lının üzerinden 22 bin 500 euro, örgütsel doküman ve çok gizli bilgileri içeren DVD bulundu.
Güvenlik güçleri 13 Temmuz’da bir grup PKK’lı teröristin Mazgirt İlçesi Bulgurcular Jandarma Karakolu yakınlarından geçen 2 ayrı yola uzaktan kumandalı bomba döşeyeceği istihbaratını almalarından sonra bombaları döşeyecek 3 PKK’lıyı tespit ederek takibe aldı. PKK’nın bölgedeki elebaşı ‘Mahir Herdem’ kod isimli PKK’lı ve diğer 2 arkadaşı çarşamba akşamı ‘Şişik Ormanları’ bölgesinden yola çıkarak Bulgurcular Köyü’ne doğru giderken güvenlik güçleri de geçiş güzergahında önlem aldı. Güvenlik güçlerini son anda fark eden ve kaçamayacağını anlayan PKK’lılar güvenlik güçleriyle çatı∫maya girdi. Çatışmada örgütün sözde sorumlusu ‘Mahir Erdem’ öldürüldü. Gerçek ismi henüz belirlenemeyen teröristin üzerinde yapılan aramada 22 bin 500 euro para, çok gizli ve önemli bilgiler içeren DVD ile birlikte birçok örgütsel doküman ve çeşitli eylem planları ele geçirildi.
Jandarma şifreleri çözüyor
Güvenlik güçlerinin yaptığı ilk incelemede DVD içindeki bilgilerin şifrelendiği anlaşıldı. Bunun üzerine DVD Mazgirt Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla çözümlenmesi için Jandarma teknik merkezine gönderildi.
Eylem yerlerinin krokisi
DVD üzerinde yapılan çözümleme sonrası içinde örgütün Tunceli bölgesinin yapılanması, çok özel kuryelerin şifrelenen isimleri olduğu, ayrıca birçok eylem planı ve krokisi ile eylem yapılacak birçok noktanın bilgilerinin bulunduğu saptandı.
Operasyon başlatıldı
Ayrıca DVD içinde yapılan ilk incelemede örgütün bölgedeki birçok gizli çalışması ve güvenlik güçleri tarafından bilinmeyen çok gizli bilgilerinin olduğu da ortaya çıktı. İlk incelemede elde edilen bilgiler doğrultusunda eylem yapılacak bölgelere ait krokilerin incelenmesi sonucu bu noktalarda acil önlemler alındı. DVD üzerinde elde edilen bilgiler doğrultusunda güvenlik güçlerinin bu yönde büyük bir operasyon başlattı. Bölgedeki üst düzey bir güvenlik yetkilisi, DVD içinde güvenlik güçlerinin bilmediği çok önemli bilgilerin var olduğu ve bu bilgiler doğrultusunda gerek Tunceli ve dışında çok önemli operasyonların yapıldığı bilgisini verdi.
Yüzlerini sakladılar ama kaçamadılar
İstanbul’un çeşitli ilçelerinde değişik tarihlerde bölücü terör örgütü adına korsan gösteriler düzenleyen 28 kişi yakalandı. İstanbul Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin, 9-12 Temmuz tarihleri arasında düzenledikleri operasyonlarda korsan gösteri düzenleme, araç yakma, polise molotofkokteyli, havai fişekli ve ses bombalı saldırı düzenleme eylemlerini gerçekleştirdikleri belirlenen zanlılar gözaltına alındı. Gece görüş sistemli helikopterlerin de katıldığı operasyonda yakalanan zanlıların eylemlere katılırken yüzlerini maskeyle gizledikleri ancak polisin kimliklerini teşhis edip yakaladıkları ortaya çıktı. Şüphelilerin alınan ifadeleri doğrultusunda faili meçhul 18 olay aydınlatıldı. Emniyet Müdürlüğünde sorgulanan ve 14 Aralık 2009 ile 10 Temmuz 2010 arasında 18 ayrı eyleme karıştıkları tespit edilen 16 kişiden 5’i, sevk edildikleri mahkemece tutuklanırken 11 kişi ise serbest kaldı. Yakalanan diğer 12 kişi ise Beşiktaş’ta bulunan İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi.
Şehit babaya veda
Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitiren Piyade Uzman Çavuş Yasin Ak’ın cenazesi, memleketi Osmaniye’nin merkeze bağlı Değirmenocağı köyünde toprağa verildi. Anne Emine Metin ile eşi Hülya Ak, şehidin Türk Bayraklı tabutuna sarılıp ağladı. Yasin Ak’ın 1.5 yaşındaki kızı Sidelya’nın tabutun önündeki babasının fotoğrafına dokunması ise yürekleri burktu. Olaydan bir gün önce eşi tarafından tatil için Osmaniye’ye gönderilen Hülya Ak, “Yasinim beni neden gönderdin? Ben sensiz ne yaparım? Kızımız babasız mı büyüyecek? Ne olur bizi bırakma, biz sensiz ne yaparız? Yarın kızım seni sorunca ben ne diyeceğim?” diye ağıt yaktı.
29 Haziran 2010 Salı
8 Ocak 2010 Cuma
Kılıçdaroğlu'ndan şok sözler

Taraf'tan Tokat saldırısı için şok iddia

Türkiye'yi yasa boğan yedi erin şehit edildiği 7 Aralık 2009'daki Tokat Reşadiye katliamıyla ilgili önemli ayrıntılar Genelkurmay Elektronik Sistemler (GES) Komutanlığı'nın saldırıdan iki gün sonra hazırladığı raporda yer aldı.
Taraf'ın haberine göre Genekmurmay'ın saldıırdan önce örgüt militanları arasındaki telsiz görüşmelerini kaydettiği anlaşılan raporda, Reşadiye talimatının 3 aralık 2009'da şifreli bir mesajla verildiği ancak bu şifrenin çözülememsi nedniyle baskının engellenemediği de yer alıyor.
GES Komutanlığı'nın 9 aralık 2009'da hazırladığı rapor, Silahlı Kuvvetler Komuta ve Harekat Merkezi ile Türkiye çapındaki ilgili komutanlıklara gönderilmiş.
14 sayfalık raporda, örgütün Kuzey Irak'taki Zap Kampı'ndan 1 aralıkta "eylem" talimatını alan "Mahir" kod adlı Tunceli sorumlusunun iki gün sonra Tokat'taki "Özel Güç Birimi"nin sorumlusu "Şeyho" kod adlı militana"16'dan 408 üzerinde durun şifresiyle saldırı emrini verdiği anlaşılıyor. Oysa Genelkurmay Başkanlığı, olayla ilgili açıklamasında, baskından sonraki telsiz konuşmalarının dökümünü kamuoyuna açıklamış ve "Saldırı anlık istihbaratla gerçekleşmiş" demişti.
İsrail'in heronları geri yollandı

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Türk İnsansız Hava Aracı (TİHA) Doğrudan Alım Projesi kapsamında kabule sunulan ilk teslimat kaleminin, sözleşmede belirtilen gereksinimleri sağlayamadığı için reddedildiğini bildirdi.
CHP SORDU BAKAN YANITLADI
Gönül, CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün soru önergesine verdiği yanıtta, Türk İnsansız Hava Aracı (TİHA) Doğrudan Alım Projesi’nin, 19 Nisan 2005 tarihinde, ana yüklenici TUSAŞ Firması ile imzalandığını anımsattı. Bakan Gönül, proje kapsamında İsrail IAI ve Elbit firmalarının ortak olarak kurdukları IUP Firmasının ana alt yüklenici olduğunu, gündüz ve gece görüntü alma amacıyla kullanılan ASELFLIR 300T sisteminin geliştiricisi ASELSAN’ın, IUP firmasının alt yüklenicisi olarak projede görev aldığını kaydetti.
GEREKLİ YAPTIRIMLAR UYGULANMAKTA
Proje kapsamında 10 insansız hava aracının tedarik edilmesinin planlandığını belirten Gönül, projedeki tüm faaliyetlerin TSK ile koordinasyon içerisinde yürütüldüğünü ifade etti. Proje kapsamında, tasarımın TSK’nın ihtiyaçları doğrultusunda gözden geçirilmesine yönelik ara aşamaların başarı ile tamamlandığını ifade eden Gönül, şunları kaydetti:
"Projenin ilerleyen safhalarında kabule sunulan ilk teslimat kalemi, sözleşmede belirtilen gereksinimleri sağlayamadığı için kabul heyeti tarafından reddedilmiştir. Proje sözleşmesi gereği yüklenicinin gerekli düzeltmeleri yaptıktan sonra sistemi tekrar kabule sunma hakkı vardır. Savunma Sanayi Müsteşarlığı, firma hakkında, sözleşme hükümleri çerçevesinde gerekli yaptırımları uygulamaktadır."
HERONLAR GERİ YOLLANDI
Gönül, TİHA Doğrudan Alım Projesi’nde herhangi bir teknoloji veya sistemin, çeşitli kısıtlamalarla Türkiye’ye verilmemesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını ifade etti. Proje sözleşmesinde tedarik edilecek sistemin özelliklerinin net olarak tanımlandığını kaydeden Gönül, bu özellikleri sağlayan sistemlerin tedarik edilmesi için çalışmaların sürdürüldüğünü bildirdi. Bakan Gönül, TİHA Doğrudan Alım Projesi’nde oluşan gecikme ve diğer proje faaliyetlerinin sözleşme hükümleri çerçevesinde ele alındığını ve yüklenici firmalara gerekli yaptırımların uygulandığını ifade etti.
EMEKLİ ASKERLER TUTUKLANMADI
Gönül, "TSK’nın, teslim edilen insansız uçakla ilgili itirazlarını ortaya koyması üzerine İsrail’in, Türkiye için ürettiği 5 Heron’u Hindistan’a sattığı" ve "Uçak alımı konusunda araştırma için Rusya’ya gönderilen emekli askerlerden ikisinin daha sonra tutuklandığı" yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını da bildirdi.
var tmp;
tmp = document.getElementById("news_content").getElementsByTagName("a");
for(i=0; i
Sabih Kanadoğlu adliyede

Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde. Kanadoğlu'nun Ergenekon soruşturması kapsamında ifade vermesi bekleniyor.
YARGITAY Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanatoğlu avukatı ile birlikte Beşiktaş'ta bulunan İstanbul Adliyesine geldi. Kanadoğlu'nun ifadesini Cumhuriyet Başsavcı vekili Turhan Çolakkadı'nın alması bekleniyor.