
Terörle Mücadele Yüksek Kurulu geçen hafta Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’e gizli bir “güneydoğu raporu” sundu. Söz konusu raporun ne kadar gizli olduğunu şuradan anlayın ki; Raporu hazırlayan vekillerin isimleri bile koruculardan, aşiretlerden çekinildiği için gizli tutuldu…
Terör olaylarının en çok yaşandığı ve köy koruculuğunun yüksek oranlarda olduğu bölgelerde araştırmalarda bulunan vekiller, raporu hazırlarken; aşiretler, ağalar, köy koruyucuları, sade vatandaş, köylüler ve insan hakları yöneticileri ile yaptıkları görüşmeleri raporlarına geçirdiler.
Rapordaki radikal sonuçlara baktığımızda görünen şu; Devlet, Mardin katliamı ile kontrolden çıktığına inandığı koruculuk sistemini kaldırmak için düğmeye basmış…
İşte o gizli raporun sonuç bölümleri;
.Koruculuk kademeli olarak tasfiye edilmeli…
. Koruculuk sistemi bölgede sosyal ve siyasi bir problem kaynağını oluşturan etkenlerden birisidir…
. Korucular özellikle devlet ve silah kavramlarını kullanarak bölgede ayrılıkçı bir güce ulaştılar…
. Koruculuk sistemi artık denetlenemez hale geldi…
.Koruculuk yapanlara yeni iş sahaları açılmalı…
. Koruculara tahsis edilecek yeni iş sahaları için Doğu ve Güneydoğu’da fiziki bölgeler mevcut. Özellikle tarım ve hayvancılık yönüyle oldukça zengin bir iş sahası oluşturulabilir…
Pin kodu!
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın, “Gökçek, oto galerilerini şehir dışına taşımazsa farklı işlemler yapacağım.” sözlerinden kısa bir süre sonra Enerji Bakanı Taner Yıldız, “Gökçek Botaş’a olan borcunu ödemezse haciz gündeme gelebilir.” dedi.
Kabinenin iki güçlü bakanının birden Gökçek’e yüklenmeleri, “Bakanlar Başbakan’dan bağımsız yol haritası oluşturamazlar. Başbakan, Gökçek’e fren mi yaptırmak istiyor?..” değerlendirmelerini de beraberinde getirmişti.
Oysa, arka fondaki gerçek bambaşkaydı…
Hatırlayın; Melih Gökçek seçildikten kısa bir süre sonra, “Yeniden aday yapılmamam için bazı bakanlar bile gayret gösterdi.” demişti.
Gökçek’in bu sözlerle kimleri kast ettiğini Ankara’nın havasını koklayanlar hemen anlamıştı ama sıcak siyasetten uzak olanlar, “Allah! Allah! Kim bunlar acaba?..” diye elleri şakaklarında düşünceye dalmışlardı…
Sanırım bu pin kodlarını yazdıktan sonra birileri ellerini şakaklarından indirmiştir!
Ses geldi!
26 Mayıs tarihli, “TRT TÜRK’ün kumandası kimde?” başlıklı yazım üzerine CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, TRT yetkililerine köşemde yönelttiğim soruları TBMM’ye soru önergesi olarak verdi. Birçok gazete ve internet sitesi sorduğum soruları sütunlarına taşıdılar. Tüm bu saydıklarımdan daha önemli gelişme ise yazımın 1. derecede muhatabı olan TRT Genel Müdür Yardımcısı Zeynel Koç’un aniden izine çıkması oldu. Aldığım bilgilere göre Başbakan yardımcısı Bülent Arınç bu sütundan yazdığım soruları Zeynel Koç’a yönelterek hesap sordu. Kulislerde konuşulanlara göre Arınç, Koç’tan istifasını da istedi. Dürüstlüğü ile tanınan Bülent Arınç’ın RTÜK’ten sonra TRT’ye de el atması sevindirici bir gelişme. Kendisini kutlarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder